izigame.me

Anomaly Agent

Anomaly Agent, arkasında bulunan değerli isimlerden dolayı birçoğumuz için özel bir oyundur. Bu sebeple güzel bir inceleme yazabilmek için oyunu oynarken bir yandan notlar aldım. Bu incelemede ise aldığım notlar üzerinden kendi fikirlerimi paylaşacağım.
Kalitenin bir numaralı adresine hoş geldiniz!
Hikâye
Öncelikli olarak şunu söylemeliyim ki oyuna bayıldım. Benim için oyunlardaki en önemli unsur hikâyedir. Bu oyun da 2D platform dövüş oyunu olmasının yanı sıra temelde hikâye odaklı bir oyun. Hikâye konsepti, ilgimi çeken bir konuyu ele almış ve bunu da çok güzel işlemiş. Ayrıca hikâye, tutarlı ve merak uyandırıcı olacak şekilde aşırı güzel kurgulanmış.
Bölüm Tasarımları
Genellikle oyuncular olarak pek dikkat etmesek de iyi bir bölüm tasarımı yapmak zor bir iştir. Bazı oyunların birdenbire zorlaşması veya bazı bölümlerde olması gerektiğinden fazla takılıp kalmamız, genellikle başarısız bölüm tasarımlarından dolayıdır.
Ne mutlu ki bunlardan hiçbirini bu oyunda yaşamadım. Çünkü bölüm tasarımları gayet dengeli bir şekilde kurgulanmış. Her ne kadar hikâye odaklı bir oynanış olsa da oyunun temposu giderek artarken yer yer oyuncunun soluklanmasına izin verilerek ve yeni geliştirmeler eklenerek bölüm tasarımı konusunda başarılı bir iş ortaya koyulmuş.
Karakter Tasarımları
Oyunda beğendiğim diğer bir unsur da karakter ve boss tasarımları. Öncelikle söylemem gerekiyor ki hiçbir boss birbirini tekrar etmiyor, her birinin kendine özel pattern’ı var ve böyle olması da oyunun kalitesini birkaç adım öteye taşımış. Ayrıca birçok oyunda diyalogları okumak çoğu zaman sıkıcı olurken bu oyundaki diyaloglar akıp gidiyor. Karakterlerin diyalogları özenle hazırlanıp kurgulanmış.
Çevre Tasarımı
Bütün bunların haricinde, çevre tasarımı da beni çok etkiledi. Piksel grafikli olmasından mıdır bilemiyorum ama etraftaki eşyaların çizim tarzı bana küçükken oynadığım 90’lı yılların oyunlarını anımsattığı için çok güzel duygular yaşadım.


Geliştirilebilir Yönler

Oyunu geliştiren ve test eden kişiler, oyun kültürü açısından ülkemizin önde gelen isimlerinden oldukları için bana göre bu oyun, tecrübesiz bir ekibin geliştirdiği herhangi bir bağımsız oyuna kıyasla gerçekten üst seviyede bir iş olmuş. Bu nedenle oynarken eksikliğini hissettiğim pek bir şey olmadı ama “Şöyle olsa daha güzel olabilirdi.” dediğim kısımlar oldu ve aşağıdaki başlıklar altında bunlardan bahsetmek istiyorum.
Mekanikler
Oyunun mekanikleri gayet akıcı ve vuruş hissi gerçekten çok güzel. Kombo yapma mantığındaki mekaniksel küçük dokunuşlar da gayet güzel fakat yeteneklerin fazla olması, temel kombo yapma olayını biraz gölgede bırakmış gibi hissettim. Her tuşa bir işlev atamak yerine daha az tuş kullanılabilirdi. Bunun bir sonucu olarak, oyuna bir süre mola verdikten sonra tekrar adapte olmak biraz zaman alıyor. Hatta New Game+ oynamaya başlarken ancak tamamen alışabildim.
Aslında bazen şöyle hissettim, bu oyun bir tutku projesi olduğu için sevgili Enis Abi, aklındaki özelliklerin hepsini eklemeye çalışmış hatta bazıları fazla geldiği için sonradan çıkarılmış gibi. Ha kötü mü olmuş diye sorarsanız hayır, kesinlikle kötü olmamış fakat sadece mekanik yoğunluğunun oyun süresine göre fazla olduğunu düşünüyorum.
Gizem Unsurları
Bazı yerlerde gizli yollar aramadım değil. Lineer akışı bozacağı için tercihen eklenmemiş olabilir ama aslında hikâye akışını değiştirmeyecek şekilde küçük odalar şeklinde gizli yollar veya gizli diyaloglar eklense hiç fena olmazdı. Belki de vardır ama ben hiç denk gelmedim.
Kazanılan Güçler
Oyunun başlarında anomali güçlerini direkt olarak ele geçirip kendimiz kullanabiliriz diye düşünmüştüm. Evet, bosslardan belirli özellikler kazanıyoruz ama benim beklentim, direkt olarak anomalileri kullanabilmekti. Örneğin,yer çekimini kendim yönetebilmeyi veya zamanı kendim geri alabilmeyi isterdim.
Steam Başarımları
Oyunlardaki başarımları açmak benim hoşuma gidiyor. Gereksiz ve zorlayıcı başarımlar yerine bu oyundaki gibi normal bir oynanışta kazanılabilecek başarımların bulunması hem oyun zevkimi artırıyor hem de beni daha uzun süre oynamaya teşvik ediyor.
Anomaly Agent’ın başarımlarının hepsini rahatlıkla hepsini açabildim. Fakat başarımları incelerken bir problemle karşılaştım. Oyunu bitirdikten sonra dahi, istediğiniz bölümü seçip oynayamıyorsunuz. Bu sebeple bütün sandıkları açma başarımını kazanmak için tekrar baştan oynamak gerekiyor ve eğer bir sandık bile kaçırırsanız bütün oyuna baştan başlamanız gerekiyor. Keşke oyunu bitirdikten sonra bölümleri teker teker seçebilseydik.
Birtakım Talihsizlikler
Son olarak da başıma gelen bazı talihsizliklerden bahsetmek istiyorum.
Birincisi sandık açma mekanikleriyle ilgili. Sandık açıldıktan sonra bir süreliğine hareket edilebiliyor fakat sandığın içinden sağlık arttırma özelliği çıkarsa hareket engelleniyor. Ben de bir platformun üzerindeki sandığı açtıktan hemen sonra ileriye doğru zıpladım fakat sağlık özelliği çıktığı için hareketim engellendi ve platformdan aşağı düştüm.
İkincisi, her ne kadar büyük bir sorun olmasa da bir diyalog esnasında diyaloglar buga girdi ve ilerlemedi. Oyundan çıkıp girince düzeldi.
Yaşadığım diğer bir talihsiz olay ise platformların olduğu bir bölümde, ekranın sağına dayalı bir platforma çıktım. Ekranın dışına doğru gittiğimde ise oradan ileri gidebildiğimi fark ettim. "Acaba gizli bir yol mu buldum?" diye düşünürken ekranın dışına çıkınca aşağı düştüm. Bethesda oyunlarındaki görünmez duvarların aksine Phew Phew Games oyunlarında görünmez boşluklar varmış :)
Bahsettiğim bölge,2. Bölümde asansör düştükten sonra yukarı çıkmak için kullandığımız platformların olduğu yer.
Bonus olarak, sıfır canı kalmışken beni öldüren bosslara ve benim sıfır canım kalmışken yendiğim bosslara buradan selamlarımı gönderiyorum.

Sonuç

Oyundan kesinlikle 9/10 puanın üstünde bir zevk aldığımı söyleyebilirim. Hatta bu incelemeyi hazırlarken bir yandan New Game+ açtım ve tek oturuşta bitirdim. Büyük oyun şirketlerinin her yıl çıkarttığı birbirine benzer seri üretim oyunlar yerine, oyun kültürü geniş insanların arkasında olduğu bir oyun bana daha çok keyif verdi.
Başta Enis Kirazoğlu ve Phew Phew Games ekibi olmak üzere bu oyuna katkı sağlamış herkesi tebrik ederim. Bu sadece bir başlangıçtı ve bundan sonra çok daha güzel işler ortaya çıkacağına eminim. Başarılarınızın devamını dilerim, biz her zaman arkanızdayız...
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3153834396

Anomaly Agent: Beyaz Pantolonun Eğlenceli Serüveni

https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3148738020
Ajan 70, anomalilerle mücadele ederek tüm dünyayı anomalilerin yaratacağı yıkımdan koruyan TDAY adlı şirkete çalışan bir ajandır. Her zamankinden farksız bir şekilde bir gün yine görevini üst düzey gizlilik ve başarıyla tamamladıktan sonra rapor verme amacıyla merkeze döndüğünde suratsız şefine rapor verirken âni bir anomali saldırısı gerçekleşir ve kahramanımız hiç vakit kaybetmeden bu saldırının izini sürmeye başlar. Görevi, bu anomalileri bulup etkisiz hâle getirerek insanların güvenliğini sağlamaktır.
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3148740150
Oyunun hikâyesi, son yıllarda çokça popüler olan zamanla ilgili filmler ve daha sonrasında çıkan oyunlara paralellik taşıyor. Açıkçası, hikâye kötü olmasa da başarılı bulduğumu söyleyemem. Vasat (ortalama) diyebileceğimiz bir hikâyeye ve senaryoya sahip. Oyunda iki son var, bir kez bitirip diğer sona YouTube'dan baktım ve açıkçası iki son da tatmin edici değil. Senaryo kısmının zayıflığı ve eksikliği, hikâyenin anlatımının ve oyundaki diyalogların esprili bir dil kullanması ile telafi edilmiş ve oyunu keyifli ve eğlenceli bir şekilde oynamamızı sağlıyor. Tabii burada bizim kültürümüze uygun bir mizah yer alıyor ve bunu çok iyi bir şekilde hissettiriyor. Genel olarak diyaloglarda bir olumlu bir olumsuz olmak üzere iki seçeneğimiz oluyor. Olumsuz seçenekler daha esprili tarzda diyebileceğimiz seçenekler olurken olumlular biraz daha kibar ve empatik seçenekler oluyor. Bu seçtiğimiz seçeneklere göre gülen yüz veya asık yüz topluyoruz. Topladığımız gülen yüz ve asık yüzü karakterimizi geliştirmek için kullanıyoruz. Diyaloglarda yaptığımız seçimler geliştirmeler dışında oyunu etkilemiyor. En azından biraz dallanıp budaklanabilir bir ilerleyiş yapılabilirdi seçimlere göre.
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3148455384
Oynanış konusunda vuruş hissini verse de eksikleri biraz var. Oyunu gamepad ile oynadım ve açıkçası varsayılan olarak gelen tuşlar ve bu tuşlarla yapılmaya çalışılan kombolar biraz garip hissettirdi. Bu durum aslında aksiyonların belli 1-2 tuşta toplanmasından kaynaklı bir problem. Aksiyon sayısı artırılıp diğer tuşlara yayılabilirdi. Bu garip aksiyon - tuş dizilimi yüzünden kombo yapmak da garipleşiyor. Benim için olumsuz olan bu durum dışında dövüşler zevkli ve akıcı ilerliyor. Oyunun Kolay, Normal ve Zor şeklinde üç farklı zorluk modu var ve bunlar ideal seviyede.
Düşmanları yok ettikçe para topluyoruz ve bu paralarla geliştirmeler açabiliyoruz. Geliştirmeler kısmı aşırı zayıf kalmış ve birçok geliştirme işe yaramayacak türden olduğunu hissettiriyor. Yani biraz öylesine konmuş gibi bir geliştirme ağacı var, oynayışına çok fazla etki edecek bir alternatif sunmuyor. Yetenekler ise seçilebilir değil ve oyun size zamanla veriyor. Alternatif yetenekler seçip kullanayım gibi şeyler yok.
Oyunda biraz ilerliyoruz adamları dövüyoruz ve bir sonraki noktaya ilerlemek için yükleme ekranına girmemiz gerekiyor. Bu aralıklar çok kısa tutulmuş. Bu biraz daha uzun bir aralıkla yapılsaydı çok daha akıcı hissettirirdi. Bu yükleme ekranları çok kısa sürüyor ama yine de bir noktadan sonra o garipliği hissetmeye başlıyorsunuz. Ayrıca her bir yüklemeden sonra can barınız doluyor ve oyun kaydoluyor.
Piksel grafiklere sahip bu oyunda açıkçası grafikler ve sanat tasarımını genel olarak tutarlı bulduğumu söyleyebilirim. Bazı karakter, bölüm ve animasyon tasarımları görsel olarak başarılı olmasa da bu tutarlılık sayesinde göze batmıyor ve oyun genel olarak hoş bir görselliğe sahip olacak şekilde ilerliyor.
Müzikler oyunun temasına, anlattığı hikâyeye ve diyaloglara oldukça uyumlu. Açıkçası müzikleri çok beğendiğimi rahatça söyleyebilirim. Müziklerle ilgili burada tek eleştirim, biraz daha fazla çeşitlilik olması gerektiği olur. Oyunun süresini göz önünde bulundurduğumuzda (5 saat gibi bir sürede tek seferde bitirebilirsiniz) bu müzikler yeterli ama sonlara yaklaştıkça artık tekrar etme hissini yaşıyorsunuz.
Hem masaüstü bilgisayarda (gamepad ile) hem de Steam Deck Oled'de oyunu oynadım. İkisinde de bir problem veya bug ile karşılaşmadım.
Oyun beklediğimden iyi çıktı ve eğlenerek oynadım, keyifle bitirdim. İncelemelerimde oyunlara puan yazma huyum yoktur. Destek amaçlı hiç oynanmadan yazılan bir sürü olumlu inceleme var ve bu oyunda biraz abartıya döndüğü için kendi bakış açımdan oyunun gerçek seviyesini belirtmek amacıyla bu oyuna benim vereceğim puan:
65/100

Enis Kirazoğlu'nu tebrik etmek istiyorum. Sadece YouTuber olarak devam etmeyip gönül verdiği bu sektörde oyun geliştirmek amacıyla bir şirket kurmaya cesaret edip bunu da HyperCasual vb. bir türle yapmayıp aslında çok niş bir kitleye hitap edecek bir oyunla yapmış olması bence oyunun iyi veya kötü olmasından bağımsız olarak bir tebriği hak ediyor.
Türkiye'de maalesef oyun geliştirmek genellikle "onlarca klon HyperCasual oyun geliştirip bunlardan bir tanesi mobil platformlarda tutunca ona odaklanmak" üzerine kurulu. Ciddi anlamda oyun geliştirmek için hevesli bir şekilde bir araya gelen öğrenciler veya bağımsız geliştiriciler ise yeterli desteği bulamayıp ülkenin gerçekleriyle yüzleşince devam edemiyorlar. Yerli bir stüdyo tarafından geliştirilmiş bağımsız oyunlara hasret kalıyoruz. Bundan dolayı bu tarz hikâye tabanlı geliştirilen yerli oyunlara verilen desteği önemli buluyorum. Bu oyundan bağımsız bir şekilde genel olarak yerli oyunlar hakkında söylüyorum, daha güzel işler yapabilmek için bir yerden başlamak gerekiyor ve yapılan oyun süper olmasa da güzel bir vizyon çiziyorsa, yerli olarak çıkartılan diğer örneklerinden farklıysa bence her türlü eksikliklerine rağmen desteği hak ettiğini düşünüyorum.
Tabii burada bir YouTuber'ın oyun geliştirme işine girmiş olması sayesinde hem hayranları tarafından hem de diğer YouTuber'lar tarafından verilen aşırı destek oyunun gerçek seviyesinin ne olduğunu görmemize engel olabilir. Zira, Steam'de ben bu incelemeyi yazdığım ân itibariyle 3394 inceleme yazılmış ve %97 pozitif gözükmekte. Bunların çok büyük bir çoğunluğu Enis Kirazoğlu hayranları tarafından yazılmış, İngilizce incelemeler de buna dahil. Bu aslında geliştirici ekip ve oyunun devamı için olumlu olsa da bazı yanlış değerlendirmelere de sebep olabilir.
Şunu söyleyebilirim ki bu oyun, Türk oyun severlerin %99'una hitap edecek türde bir oyun değil. Yerli veya yabancı fark etmeksizin başka bir geliştirici tarafından yapılmış olsaydı muhtemelen Steam'in derinliklerinde unutulup gidecek oyunlardan biri olurdu. Zira fiyatı da 5 dolar (ânlık kur ile 152 TL), çıkışa özel %20 indirim sebebiyle 4 dolar (122 TL). Bu oyuna bu parayı verecek çok az kişi çıkardı. Umarım bu desteği güzel bir şekilde değerlendirip nice yeni ve güzel oyunlar geliştirilmeye devam edilir. Elinize, emeğinize sağlık.

Türk oyun dünyasının en sevilen isimlerinden ve Oyungezer zamanlarından beri takip ettiğim Enis Cherryson'un ilk oyununu uzun zamandır heyecanla bekliyordum. Enis abi ve firması Phew Phew Games'in yaptığı bu oyun kalitenin bir numaralı adresi olmayı başarabilmiş mi, bakalım.

GRAFİK TASARIMI

Öncelikle söylemeliyim ki oyunun grafik tasarımı genel olarak gayet hoş. İsmini bilmediğimiz cyberpunk temalı bir şehirde geçen oyunda şehrin ve mekanların tasarımı her ne kadar çok özgün olmasalar da yine de göze fazlasıyla hoş geliyor. Aynı şey karakter ve düşman tasarımları için de söylenebilir. Hiçbiri çok yaratıcı olmasalar da her biri gayet yerinde ve yeni bir karakterle veya düşmanla karşılaştığınızda yanlarında çıkan minik portre de hepsine kişilik katıyor. Şehrin tasarımında kullanılan duvar yazıları, arkaplanda asılı afişlerdeki minik easter eggler, panolardaki yazılar vs. de oyunun kendine has bir atmosfer yaratması konusunda oldukça etkili olmuş.

HİKAYE

Gelelim hikayeye. Oyunda Cowboy Bebop'tan Spike Siegel'e benzeyen (splash artında çok benzemese de oyun içinde öyle) ve beyazlar içinde giyinen Ajan 70'i kontrol ediyoruz. Kendisi TDAY isimli anomalilerle mücadele konusunda amaçlı bir kuruluşta çalışıyor. Oyuna ilk başladığımızda Ajan 70'in kontrolü bize Yerçekimi Anomalisini etkisiz hale getirme görevi sırasında veriliyor. Yerçekimi Anomalisi'ni etkisiz hale getirdikten sonra üsse dönüyoruz ve tam terfi edilecekken yeni bir anomali, Zaman Anomalisi ortaya çıkıyor ve karakterimiz terfi alamadan tekrardan göreve gönderiliyor. Zaman Anomalisi görevi sırasında bazı ilginç olaylar yaşanıyor ve... sonrasını söylemeyeyim.
Hikaye gayet sıradan, zaman temalı bir hikaye. Zaten işin içine bir zamanla ilgili bir anomali girince ve oyun cyberpunk temalı olunca ne olacağını az çok tahmin etmişsinizdir. Oyun da zaten hikayeyi gizlemek konusunda çok bir çaba göstermiyor ve böylece elimizde gayet tahmin edilebilir bir hikaye oluyor. 1-2 olmadık yerden çıkagelen twist dışında hikayede neler olacağını önceden kestirmek gayet mümkün. Maalesef karakterlerin 1-2 tanesi dışında hiçbiri ilginç ve derin karakterler değil, gerçi oyunun kısa ve öz olmak istemesi ve ortalama 5 saatlik oyun süresi yüzünden çok da derinleşme imkanları olmuyor. Oyun da zaten kendini fazla ciddiye almıyor ki bu tarz bir oyuna ciddi bir hikayedense kendini tiye alan bir hikaye daha çok yakışmış. Ajan 70 olarak bize bazı diyaloglarda seçenekler sunuluyor, ancak bunların hikayeye etkisi 1-2 yer dışında neredeyse yok gibi, aksine bunlar oynanış kısmında bize yardımcı oluyor. Bunun ne anlama geldiğini birazdan anlatacağım.

OYNANIŞ

Oynanış kısmına gelirsek bu açıdan oyun klasik bir beat-em-up oyunu. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır mantığıyla gelen farklı düşman çeşitleriyle başa çıkmak için alet edevatımız ve kombolarımız var. Bunlar bir bumerangtan yendiğimiz bosslardan aldığımız anomali özelliklerine kadar uzanıyor. Ayrıca öldürdüğümüz düşmanlardan düşen tabanca, pompalı gibi silahları da kullanabiliyoruz. Bu silahlarda fazla çeşitlilik yok ancak oyunun uzunluğuna göre gayet yeterli. Oyunda bir çantayla parry mekaniği de var ki oyunun en önemli mekaniklerinden birisi. Yendiğimiz düşmanlardan ve sandıklardan düşen altınlarla bu alet edevatın hepsini güçlendirebiliyoruz ve özel etkiler verebiliyoruz (zehirleme, elektrikleme gibi).
Biraz önce dediğim diyaloglar bize oynanış kısmında yardımcı oluyor derken bahsetmek istediğim de bu güçlendirmelerdi. Oyunda diyaloglarda yaptığınız seçimlere göre oyun size "İyi Duygu" ve "Kötü Duygu" (bunların isimleri bu değildi ama şu an bakmaya üşendim) veriyor ve bu duyguları takasta kullanıp iyi duygularla maksimum sağlığımızı güçlendirirken kötü duygular ile de altın alabiliyoruz. Hangisini seçeceğiniz size kalmış.

ELEŞTİRİLER

Şimdi, oyunu kısa bir şekilde özetlediğimize göre, gelelim eleştirilere:
Öncelikle, bir kelimeyi çok fazla kullandığımı fark etmişsinizdir (belki de fark etmemişsinizdir): sıradan. Oyunun yaratıcılık konusunda sıkıntıları var. Bu hikayede de böyle, level tasarımlarında da böyle, boss tasarımlarında da böyle. Oyunu oynarken beni cidden heyecanlandıran ve "adamlar yapmış abi" dedirttiren çok az şey oldu. Zaman bürosundaki asansörler üzerinde savaştığımız kısım ve o bölümdeki boss fena değildi, tarikat liderini tekmelediğimiz kısım ve belki barlardaki barmenlerin bizi dans ettirdikleri kısımlar biraz iyiydi ancak onun dışındaki kısımlardan hiçbiri bana "Vay be, ne oynuyorum ben" dedirtmedi. Bir diğer sıkıntı da oda tasarımlarının birbirine çok fazla benzemesi, bazen birbirine çok benzer odaları arka arkaya 2-3 kez temizlemeniz gerekiyor ve bu da can sıkıyor. Zaten oyundaki platformer kısımları da göstermelik olduğundan bu 5 saat için bile tekdüze bir oynanışa sebep olabiliyor.
Başka bir sorun da oyunun akıcılığı. Oyun bazen arka arkaya o kadar fazla dövüş sekansı koyuyor ki insanın içi bayıyor. Hani bazı kısımlarda cidden "Bit artık be kardeşim" moduna geçtim. Keşke bu dövüş sekanslarından bazılarını kesip yerlerine hikayesel kısımlar ekleselermiş veya dövüş olmayan daha ilginç tasarımlı leveller tasarlamaya uğraşsalarmış (Mesela az önce bahsettiğim Zaman Bürosu level tasarımı açısından gayet iyiydi.).
Bir de bu çok fazla dövüş kısmı sekansı kısmına kötü düşman tasarımları da eklenince bazen cidden çekilmez oluyor. Mesela pompalı kullanan düşman mermilerini parrylenemez yapmak kimin fikriyse kendisini tebrik etmek isterim, normalde bu tarz bloklanamaz ataklar yavaş ve göstere göstere olur, bu herifler saniyede 2 kez gayet uzun bir menzil ve kapsama alanıyla saldırabiliyorlar. Asıl sorun tek geldiklerinde değil, düşman aralarında geldiklerinde, hele bir de kalkanlı düşmanlar gelince bazı savaşlar öyle bir sıkıntılı oluyor ki... Kapalı alanlardaki savaşların çoğu oyun sonuna doğru anomali gücü veya menzilli silah spamına dayanıyor, yakın dövüş artık bildiğiniz intihar oluyor, çünkü oyun sonunda düşmanlar size nefes alacak yer bırakmıyorlar. Anomali güçleriniz (hele o yumruk gücü) tükendiyse bittiniz, Allah rahmet eylesin. (Gerçi bunlar ben en üst zorlukta oynadığımdan da olmuş olabilir.) Onun dışında boss tasarımları idare eder, çok komplike olmasalar da uğraştırıyorlar. En sevdiğim Alfa Savunucu abimiz oldu, ancak hiçbirinde daha önce dediğim gibi bir "VAY BE" duygusu yaşamadım.
Müzik konusuna gelirsek de oyunun müzikleri... eh işte. Bazen cidden güzel parçalar giriyor ancak genel olarak idare eder seviyedeler.
Son olarak da oyunun hikayesi garip bir yerde bitiyor. Tatmin edici bir son olmuyor. Oyun sonu için iki seçeneğiniz var ve bunun önceden yaptığınız seçimlerle herhangi bir alakası yok, sadece iki son arasından seçim yapıyorsunuz, sonra oyun iki son için de 1 dakikalık bir ara sahne gösterip bitiyor.

ÖZET

Bütün bunlar göz alındığında Anomaly Agent'e kalitenin bir numaralı adresi demek maalesef zor, ancak kesinlikle kötü bir oyun değil. Hele oyunun Enis Cherryson abimiz ve Phew Phew Games'in ilk oyunu olduğu düşünüldüğünde hiç kötü değil. Hele hele oyunun şu anki fiyatı 4 doların bir zurna + ayran menüsünden sadece azıcık daha pahalı olduğu düşünülürse fiyatına göre gayet iyi bir oyun. Ayrıca oyunun Türk oyun endüstrisi açısından öneminden de bahsetmeden geçmemem gerekli.
Uzun lafın kısası, Anomaly Agent sıra dışı pek bir şey yapmayan ancak türün klasik özelliklerini gayet başarılı bir şekilde sergileyen, kısa ve öz, zevkli bir oyun. Başında geçirdiğiniz 4-5 saatten kesinlikle pişman olacağınızı düşünmüyorum ve oyunu öneriyorum. Notum 7/10 olabilirdi, ancak oyunundaki bazı kısımlar cidden baydığından güzel bir 6/10 veriyorum ve Enis Cherryson abimin ve Phew Phew Games'in başarılarının devamını diliyorum. Umarım bu oyun Türk oyun endüstrisinin daha iyi yerlere gelmesinde bir öncü niteliği taşır.