Anadolu'nun bağrı gibi hayal ediniz: "Kış amansız, toprak bereketsiz, yollarımız kapalı, aşımız yok. Ama inancımız var. Bu sene kurak ve soğuk yıl olmayacak, olmamalı, bunun için Rabbimize dua ediyoruz imamımızla beraber. Köyün ağasının evi etler, yemişler, şaraplar dolu. Biz hastalıktan kırılırken bir de bizden azıcık odunumuzu vermemizi emretmekte. Neymiş öbür kasabadan at tüccarı gelecekmiş. Kır At alacakmış. Allah bizlere yardım etsin."
Bu oyunu;
Orda bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüz
Gezmesek de tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür diye diye oynamaktan daha büyük bir sıcak samimiyet yoktur kanımca.