Oyunu çıktığı günden itibaren korsan bir şekilde 1000+ saatten fazla oynayan birisi olarak kimsenin okuyacağını sanmadığım halde bir şeyler yazacağım. Her Paradox oyunu gibi CK3'te ilk başta arapsaçı gibi gelecek ama kavradığınız zaman sandbox yapısıyla beraber fena saatlerinizi çalacak.
1- Canımı sıkan ilk durum epey fazla Türk oyuncu bulunduğu halde koskocaman şirket dil desteği getirmemekte inat ediyor. Birkaç kişilik ekipten oluşan forumcular kadar bütçe ve zamanları yok sanırım. Halihazırda adamlar inanılmaz zengin bir hazneyle yamayı ücretsiz olarak çıkartıyor zaten. Biraz maddi destekte bulunup o ekibi işinize katsanız batacaksınız sanki amk.
2- Bu fiyat politikasıyla devam ederseniz çok büyük bir kesim DLC'lerinizi ya satın almaz ya bir yolunu bulur. Zaten kaplumbağa gibi yavaş geliyor güncellemeleriniz en azından fiyatı uygun tutun ki gönlümüzü kazanın.
3- Legacy of Persia, Fate of Iberia gibi yerel olaylara odaklanan güncellemeler bayağı bayağı hızlı bir şekilde arttırılmalı. İkisine de pek emek verilmemiş gibi ama yine de çok güzel olmuş. Håkan Glänte taşımış. Gidin Japonya'yı ekleyin en azından. Haritanın ucuna taşaktaki kıllar gibi Tibet kültürleri eklemişsiniz neden oynayayım ki oradaki kültürler daha oturmamışken? 200 sene falan oynayınca Ü diye imparatorluklar kuruyor adamlar. İki üç kişilik ekiplerden oluşan modcular bile adam etmiş doğuyu, sizin neyiniz eksik?
4- Oyunu 4, 5 kat daha eğlenceli yapabilmek için Paradox ekibinin tek yapması gereken atölye öğelerine bakmak. Oyuncuya farklılıklar sunmanızda gerekli. Victoria 3 oyununda mesela harita kağıdını, temayı, masayı veya masadaki öğeleri vesaire değiştirebiliyorduk. Ayrıca "Search & Trade Artifacts" gibi yüzlerce küçük mod var, eklememekte inat ediyorsunuz.
5- Yukarıdaki her şeyi geçtim. İlk yapmanız gereken şey oyuna yeni bir yüzyıl eklemek. Bunu HOI, EU gibi serilerle yapıyorsunuz gerçi ama bu oyunun mekanikleri üzerinden oynamak çok daha iyi olur. Şu an 867 ve 1066 var ama kesinlikle yetmiyor. Mesela Yıldırım Bayezid devri eklense, orijinal oyundaki gibi Cengiz Han istilası gibi bir eventle Timur gelse üzerimize. Struggle gibi ama daha iyi bir mekanikle bu sunulsa ara vermeden 100 saat oynarım. Sadece Osmanlıyla beraber yüz tane mekanik ekleyebilirsiniz zaten almayanda olmaz. Harem, kardeş katli, fetret devri, yeniçeri sistemi daha bir sürü var. Avrupa devletleri için ne yaparsanız bilmiyorum Rönesans, Reform eventleri falan olur onlarda da. Tabii bu işin sıkıntısı oyuna komple yeni bir teknoloji ağacı sistemi falan gerekir. 20 doları o zaman sonuna kadar hak eder işte DLC paketleriniz.
6- Oyuna yeni başladıysanız vasal sistemi kafanızı çok ağrıtır. Siz isyan bastıracağım diye ordunun başındayken güçlü vasalınızın biri kızınızı öteki manitanızı alır, idam edeyim dersiniz yeni bir isyan patlar sıçarsınız falan. Küçük Kral Murchad rehber kralıdır oyunu en kolaya çekin o abiyle oyunu kurcalayarak öğrenin. Sağdaki taç simgesi size mülklerinizi, taht otoritenizi, vasallarınızı ve tahta kimin geçeceğini falan gösterir. Siz kurcalayarak bulursunuz zaten ama tavsiyem konseye bunun eli kolu uzun diye saçma sapan vasallarınızı koymayın. Bırakın isyan etsinler amk işi hünerli adamlar yapsın. Örneğin vekilharç atayacaksınız 22 becerili bir köylü veya 14 becerili bir güçlü vasal arasında kalırsanız bence köylüyü seçin. Oyunda yaptığınız her şey bir şeyi tetikliyor çünkü. İlerleyen eventlerde mesela yüksek yetenekli vekilharçlar sayesinde kötü olaylardan yırtabilir durduk yere hayvan gibi altın kazanabilirsiniz. Şimdi oyunu yazarak anlatmaya kalksam rahat söylüyorum en az 10 15 saatimi alır. Mesela ülkeniz kabileyse özel ordu yarattığınız zaman prestij puanınıza göre, feodal iseniz altınınıza göre ayarlanıyor. Püf noktalardan bahsetmem gerekirse, çocuk yapma olasılığınız yüksek olan bir karı bulun. Bol bol çocuk ve bol bol müttefik edinin. Paralı asker kullanmaktan korkmayın, savaş odaklı yaşam tarzına giderseniz üstüne kültürünüzde de o traitten varsa bedavaya falan geliyor gibi oluyor bazen. Biraz piştiyseniz ve oyunu oynuyorsanız komşu kültürlerle mutlaka kaynaşın. Mesela ben Peçeneklerden en kötü kontu seçiyordum, sonra Peçenek tahtına geçiyordum. Oradan Bulgaristan'a iniyordum, konumumu sağlamlaştırdıktan sonra bölgedeki Bizans kültürleriyle eventler yoluyla aramı (sarayı topla, gezi yap, yerel kültürden soyluya toprak ver gibi) gerekli dereceye getirip karıştırıyordum. Bu sayede 6 yerine bir anda 24 teknolojik buluşlu (Türk kültürlü) bayağı taşşaklı bir kral oluyordum. Sonra Konstantiniyye'ye gir, İznik'teki Yunanlara soykırım yap falan mis gibi. Ortodox falan olmanıza da gerek yok gerekli şartları sağlayınca Tengricilik dinini reform edip insanlara kabul ettirebilirsiniz. Ben kendimi peygamber falan ilan etmiştim, akraba evliliğini yasaklamıştım ama tabii çok emek istiyor. Üstüne Papa radarına sizi alırsa sıçıyorsunuz kaçışınız yok.
7- Şu oyuna lojistik güncellemesi getirin acilen. İmparatorluğumu kuruyorum, inanılmaz devlet adamları yetiştiriyorum. 30K, 150K'lık ordular çıkarıyorum ama oyunun mekanikleri izin vermediği için direkt eriyorlar. Her toprağın ikmal limiti var 8K gibi oyunda bölerek gitmemizi istiyor ama hiç zevki kalmıyor. Bir tür mekanik getirin mesela aylık ordu yemeğine 40 altın harcayayım yeter ki erimesin. Şimdi isimleri aklıma gelmiyor ama bir yerde okumuştum bu işlerle ilgilenen görevli oluyordu. Git koy saray pozisyonuna ordu erimesini başarısına göre %70 falan azaltsın. Yada emek verin ordu bölümüne sekme ekle askere verilecek yiyeceklerden sıçacakları tuvaletlere kadar seçelim buna göre bir fatura çıksın. Tıpkı saray imkanlarında yaptığımız gibi.
8- Yaşam stilleri yeterince eğlenceli değil. Askeriye ve idare dışında hiçbir ağacı oynadığımı hatırlamıyorum. Bazen ya eventlerle yada hileyle diplomasi gibi ağaçlardaki özellikleri açıyordum, iyide oluyordu ama yeteri kadar iyi yapılmamış. Event azlığından muhtemelen. Entrikacı olacaksam harbiden öyle olduğumu hissetmek istiyorum ama bi olayı yok. Sadece birini sikme olasılığın falan artıyor. Osurduysan millet anlamıyor o kadar. Diplomasiye kastıysan adamlara abiicim sakin ya diyosun pozitif görüş elde ediyorsun bitti bi bok değil yani.
9- Hayatımda hiç CK2 oynamadım ama içeriğine baktığım zaman keşke olsa dediğim bayağı bir mekanik var halen. "Sons of Abraham" diye bir DLC gördüm bayağı manyak iyi duruyor. Şu anki oyunda da İbrani olarak oynayabiliyorsunuz ama hiçbir olayı yok. Mesela önce topraksız olarak Papaya yardım yeksan ederek ve ona vergi vererek (kukla gibi bana istediği şeyleri yaptıracak ama sonra bağımsız olmak isteyeceğim savaşacağız falan) İsrail krallığı kursam. Sonra dünyanın dört bir yanındaki İbrani halkları çağırsam Avrupadan Beyaz Yahudiler, İberyadan Esmer Yahudiler, Nilden Kara Yahudiler bi devlet kurup destan yazdırsam. Çok manyak olurmuş.
10- Üçüncü madde ve CK2'deki "The Republic" DLC'si ile bağlantılı bir yazı. Şimdi sürekli savaş savaş bir yere kadar. Paradox oyuna bir tür ticaret sistemi getirebilirse ve farklı bir şekilde oynayabilsek oyunu çok tatlı olurdu. Biraz daha "Sims" gibi olsa oyun. Mesela ben Venedikli bir tüccar olsam ipek yolunu kullanarak Çin'e gitsem, bin bir çeşit eventle karşılaşsam, 1 2 nesil böyle devam edip zengin olunca yüksek malvarlığım sayesinde Venedik Cumhuriyetinin başına geçsem. Çok sığ bir konu oldu ama ele sağlam bir ekip alırsa oyunu aşırı ileriye taşıyacak bir şeyler çıkar bence. Paradox hayatta yapmaz tabii. Üç beş parça kumaşı DLC diye 5 dolara satmak varken uğraşmazlar.
11- Oyuna yeni başladıysanız Selçuklu, Kumanya, İberya falan oynamayın sıçarsınız. Bence oyundaki en kolay yer Bohemya ve İskandinav tahtlarıdır.
12- Devasa bir imparatorluk kurmak istiyorsanız 1066 senesinde al-Qannis (ALCAÑIZ) ile başlayın. Yavaş yavaş büyüyüp İberya mücadelesini sonra erdirin. By the Sword (Kılıç Zoru) geleneğini kültürünüze ekleyin. Bu sayede kafirlere karşı sonsuz kez kutsal krallık savaşı atabileceksiniz. Metin sınırı bitti. Gerisi size kaldı.