Conquistador, Logic Artits'in çıkarttığı ilk oyun ve Expeditions serisinin de başlangıç noktası. 25-30 saat gibi bir süre içerisinde oyunun size sunduğu tüm içerikleri görebiliyorsunuz. Bu da bazı kullanıcılar için gayet yetersiz sayılabilir bir CRPG oyunu olarak. Ama ben bu kısa süreyi olumlu bir yön olarak gördüm zira oyun aynı şeyleri size sürekli yaptırmaya çalışmadan, bir dolu içi boş tekrarlanmış görevler yığınıyla canınızı sıkmadan içeriklerini önünüze seriyor ve bitiyor. Yapan ekip daha o zamanlarda bile kendi imkanlarının ve bu imkanlarla yapabileceklerinin farkındaymış ve ona göre sınırlandırmışlar kendilerini.
Logic Artits, serinin başlangıcında sizleri 16.yüzyılda yeni dünyaya yelken açan bir İspanyol Conquistador'un macerasına atıyor. Ve bunu gayet başarılı bir şekilde yapıyor; İlk başta gayet yüzeysel, sadece cinsiyetini ve birkaç belli başlı özelliğini seçtiğiniz bir karakter yaptırıyor. Daha sonra da geminiz için bir ekip kurduruyor. Hoş olan şey, kurduğunuz ekip üyelerinin bir karakterlerinin olması; Attığınız her adımın bilinmezlikle dolu olduğu, gittiğiniz bir sonraki noktada ne yaşayacağınızı tahmin edemediğiniz bir macerada verdiğiniz her karar, ekip üyeleriniz tarafından yargılanıyor, eleştiriliyor veya destekleniyor. Karşınıza çıkan yaralı bir yerliye yardım mı ettiniz? Açık görüşlü üyeleriniz sizi destekliyor. Bir sunakta yığınla hazine görüp almadınız mı? Paragöz üyeleriniz karşı çıkıyor. Bütün bunlar bir moral sistemiyle birleştirilmiş ve aldığınız kararlar ekip üyelerinizin moralini arttırıyor veya düşürüyor. Moralleri belirli bir seviyenin altına düşünce de sizi bırakıp gidiyor veya bir isyan başlatıyorlar. Bu mekanik oyunu atmosferine büyük bir artı katıyor.
Ekibinizi oluşturduktan sonra, oyun sizi oyunun mekaniklerini tanıyabileceğiniz, oyunun sonraki aşamalarında neler ile karşılaşacağınızı aşağı yukarı veren kısıtlı bir bölgeye atıyor. Yeni kıtaya demir atmadan önce bir ara durak! Bu kısımda size kamp mekaniğini, tur bazlı kombatı ve sonraki aşamalarda sizin için önemli diğer şeyleri öğretiyor. Bu noktada biraz eleştirel olmam gerekiyor, oyun size gerekli mekanikleri öğretme işinde gerçekten çuvallıyor. Bunun tek önemli nedeni de arayüz! Serinin ilk oyunu olmasından mıdır bilmiyorum ama gerçekten arayüz konusunda en kötüsü Conquistador. Birçok noktayı kaçırabilmeniz çok kolay ve işten bile değil. Kamp mekaniği sizi ekip yönetimi alanında sınıyor, ekip üyelerinizin uzmanlık alanlarına göre görev dağıtımı yapmanıza zorlayıp size kombatlarda büyük kolaylık sağlayacak ekipmanlar oluşturmanıza, yaralanan veya hastalanan ekip üyeleriniz varsa tedavi etmenize, gerekli upgradeler yaparak hareket mesafenizi arttırmanıza olanak sağlıyor. Yani oyunda önemli yer tutuyor, fakat bu önemiyle zıt orantılı bir arayüz tasarımı nedeniyle ilk başlarda cidden çileden çıkartıyor kamp yapmak. Herkesin görevlerini ayarlamak, yemeklerini paylaştırmak, item yapılacaksa o işe adam ayırmak, hasta varsa bakımına doktor seçmek, bir yandan da bölgede özel bir event varsa onu yapmak işi karmaşıklaştırıyor, otomatik atama ile bütün bunları geçebilme seçeneğimiz var ama tam olarak düzgün çalışmıyor. Otoya aldığımızda bazen durduk yere birkaç grup üyemiz aç kalıp moral kaybedebiliyor, bazen yapılmasını istediğiniz itemler yapılmıyor, bazen de iyileşmesi için doktor atadığınız grup üyenizin durumu ilgilenilmediği için daha da kötüye gidiyor. Yani her şeyi kendiniz yapmanız ve gözden bir şeyleri kaçırmadığınızı ummanız gerekiyor işlerin istediğiniz gibi gitmesi için.
Kombat kısmı, oyunun yapılışından önce ve sonra çıkan birçok oyunla benzer. Serinin kendisinden sonra gelecek oyunları gibi, çarpışmalarda çeşitliliği savaş alanına koyduğunuz tuzaklar ve engeller ile sağlıyorsunuz. O açıdan üç oyunda da kombat bazı hafif geliştirmeler haricinde büyük değişiklik göstermemiş Expeditions serisi tek bir nokta haricinde; Uzun mesafe birimler! Oklar ve Arkebüzler taşıyan uzun mesafe birimler, bu oyunda aşırı etkisiz geldi nedense bana. Sonraki oyunlarda yeterince geliştirilmiş iki uzun mesafe birimle düşmanı size yaklaşamaz hale getirebilirken, bu oyunda asıl önem yakın mesafede, kılıç ve kalkan taşıyan birimlerde gözüküyor. Yeterince yakın mesafe birimi olmayınca düşmanın savunmanızı aşıp sizi ezmesi aşırı kolay oluyor. İyi bir doktor ve tam ekipmanlı üç yada dört yakın mesafe birimi ise çok sayıda düşmanı rahatlıkla kontrol altında tutuyor. Bu açıdan bir dengesizlik var gibi. Bir de Rastgele Karşılaşmalar meselesi var can sıkıcı olan; Gece kampınıza gelen saldırıları bıktırıcı noktaya getirebiliyor zaman zaman. Gerçekten oyun yapımcıları sizin yeni topraklardaki yabancı insanlar olarak her gece tetikte olmanızı mı istemişler, yoksa birileri bir yerlerde bir virgül hatası mı yapmış bu saldırıların oranını ayarlarken bilmiyorum ama sürekli bir saldırı altında olma hissi sizi oyunu bırakmaya kadar götürürse şaşırmam, o derece yoruculaşıyor!
Oyunun yukarıda bahsedilen kötü noktalarını bir kenara bırakıp gerçekten başarılı yaptığı kısımlara geçersek; Hikaye anlatımını çok başarılı yapıyor Conquistador. Firmada gerçekten bu işi bilen, anlatacağı hikayeleri ne şekilde ve hangi karakterlerle anlatacağını seçerken oyunu geçtiği zamanı, o zaman biriminde insanların dünya görüşlerini, yaşanabilecek olayları iyi kurgulayabilen birileri olduğu belli. Zira yukarıda bahsettiğim noktalar sadece Conquistador için değil, serideki diğer oyunlar içinde geçerli şeyler. Conquistador çok benzersiz bir olay anlatmıyor kesinlikle! Viking ve Rome da benzersiz hikayeler anlatmıyordu. Ama defalarca dinlediğimiz, okuduğumuz, yaşadığımız hikayeleri, ellerindeki elementleri bir araya getirerek gayet başarılı bir şekilde anlatıyorlar, anlatı bittiğinde size vakit kaybetmişsiniz gibi hissettirmiyorlar. Conquistador'un da başarısı burada yatıyor; Hikaye anlatımı başarılı!
İspanya'dan yelken açıyor, yeni dünyada karaya çıkıp alışılmışın dışında kültürleri olan farklı insanlarla karşılaşıyoruz ve oradan sonrası bizim kararlarımızla şekilleniyor. Bu insanlarla nasıl başa çıkmalıyız? Diplomatik bir dille onlarla uzlaşmaya mı çalışacağız? Onları 'barut ve çelik' ile mi tanıştıracağız? Kültürlerini anlamaya mı çalışacağız, ya da kabile düzeyindeki düzenlerini gelişmiş medeniyetimizin içerisinde mi eriteceğiz? Bütün bu soruları kendimiz cevaplayacağız. Bizden önce gelenlere neler oldu, bizden sora gelenler bizim bıraktığımız nasıl bir dünya ile karşılaşacak? . Conquistador bu konuda parlıyor işte! Olaylar gayet başarılı bir şekilde aktarılıyor ve oyunun tat kaçıran noktalarını unutturup sizi finali görmek konusunda şevklendiriyor. Gerçekten bir rol yapma oyunu olduğunu bu hikaye anlatımı kısmında gösteriyor oyun ve sizi bolca seçenekle baş başa bırakarak yapması gereken temel şeyleri doğru yapan başarılı bir oyun oluyor Expeditions: Conquistador. Oyunu bitirdiğimde serinin diğer oyunlarındanda aldığım bir hisle kalktım oyunun başından; Doyumsuzluk! Bittiği için memnundum, gayet başarılı bulmuş ama tam olarak da doymamıştım, zira damağımda güzel bir tat vardı! Biraz daha zaman geçtikten sonra başına oturulup bir daha oynanmaya değer bir oyundu Expeditions: Conquistador kesinlikle! Bu da benim nazarımda Expeditions: Conquistador'u başarılı bir CRPG oyunu yapıyordu.
Oyunu kesinlikle RPG ve CRPG seven, farklı ama kaliteli birşeyler arayan kişilere önerebilirim. Sizi saatlerce kilitlemeyecek ama anlattığı başında tuttuğu kısa sürede sizi memnun bırakacak bir oyun Expeditions: Conquistador. İndirim zamanlarında gördüyseniz ve güzel zaman geçirecek bir CRPG arıyorsanız ve serinin soraki oyunlarını oynamış ve bunu da merak ediyorsanız alın derim, pişman olacağınıza inanmıyorum oynarken. Oldukça eski bir oyuna gereksiz uzunlukla bir inceleme yazısı olduğunun ve pek fazla kişinin okuma sabrı göstermeyeceğinin farkında olmakla birlikte, sabredip sonuna kadar katlanmış kişilere teşekkür ediyorum. Umarım yazdıklarım, aradığınız soruların bir kaçına cevap olmuştur.
Sağlıklı ve güvenle kalmanız dileğiyle.