FM serisi ile tanışmam hemen hemen 6-7 yaşlarıma denk geldi. Tabi o zamanlar seri FM değil CM idi. Daha yeni yeni okumayı öğrenmiş biri olarak bütün o yazılar benim için birer hazine gibiydi. İşin komik tarafı henüz bir bilgisayarım yoktu bile. Beden yaşça çok büyük olan kuzenimin bilgisayarına girer ayrı bir kariyer açar oynardım. Bilgisayarım olduğu zamana kadar hep bu şekilde oynadım. Daha sonra bana da bilgisayar alınması ile birlikte FM 08 oynamaya başlamıştım. O zamanlar oyunlara erişmek şimdiki kadar kolay değildi. Hele taşra bir kentte yaşıyorsanız neredeyse imkansıza yakındı. Yeni çıkan FM 08'in korsan CD'sini alıp bilgisayarıma yükledim. Okuldan eve geldiğim öğle aralarında, yaz tatillerinde işten çıktıktan sonra, tatil günlerimde, okul dönemi hafta sonlarında, yatılı okuduğum dönem eve geldiğim zamanlarda sadece FM 08 oynuyordum. 2013 yılına kadar da sadece FM 08 oynadım. Muhtemelen FM 08'de onbinlerce saatim vardır.
Haliyle etrafımdaki bütün insanlar benim bu oyunu oynadığımı biliyordu. Tuttukları bir takımla ilgili transfer dedikoduları çıktığında bana gelip oyuncuyu soruyorlardı. O dönemler yaz aylarında berber çıraklığı yapıyordum. Bizim çocukluk yaşlarımızda kıraathanelerden sonra en çok insanın girdiği yerler berberler olurdu. Haliyle bütün şehir namımı bildiğinden sürekli çalıştığım berbere gelirdi. Ellerinde gazeteler, dergiler ile bana oyuncu sorarlardı. Niang, Dİa, Meira, Baros, Andre Santos, Cristian ve aklıma gelmeyen bir sürü oyuncunun transferlerini benle konuşmuşlardı. Verdiğim cevaplara göre transfer edene sövüp sövmemeye karar veriyorlardı.
Hatta bir noktadan sonra iş ilerlemiş şehrin önemli bir kısmı FM oynamaya başlamıştı. Gecenin bir yarısı evin kapısı çalıyor, arkadaşlarım benden oyuncu önerisi istiyorlardı. Şehir çığrından çıkmıştı. Neyse ki yatılı okula gitmem ile birlikte bu dönem yavaş yavaş sonlandı.
Tabi bir de işin içimde hep uhde kalan kısımları oldu Hazard, Firmino, Fred, Haaland, Vidal, Renato Augusto ve ismini artık hatırlayamadığım bir çok futbolcuyu daha piyasa yapmadan keşfetmiştim. Defterlerim dahi vardı. Hangi rol için hangi oyuncu iyi, yaptığım kariyer planına göre kimi alıp kimi satmalıyım gibi bir sürü listelerim, taktiklerim ve gelecek planlaması vardı.
Kabul etmeliyiz ki her güzel şeyin bir sonu var. Son birkaç senedir artık o eski tutkuyu içimde hissetmiyorum, dönüp arkama baktığımda 6-7 yaşlarındaki o çocuğun taşıdığı tutku ve merakı artık taşımadığımı görüyorum. Zaten 2013 yılından beri sadece tekli yıllardaki FM'leri oynuyordum. Galiba artık bitti. En azından oyun bu mekanikleri ile kaldığı sürece bir daha oynayacağımı düşünmüyorum. Bu durumda en üzüldüğüm şey ise Fİfa'nın ayrı bir FIFA Manager oyunu vardı. FM karşısında tutmayınca bıraktılar. Eğer o seri bir şekilde devam edebilseydi, FM şu an bambaşka bir noktaya gitmiş olurdu. Hisse satın alma, ev, araba satın alma, aile kurma, kulüp satın alma gibi bir çok farklı mekanik vardı oyunda. Kazandığınız paranın bir anlamı oluyordu, oyunu tutku ile devam ettirme nedenleriniz oluyordu. Belki bir gün bunlar tekrar gelirse oynamaya devam edebilirim; ama şimdilik benden bu kadar. Bana gerçek hayatıma bile etki eden hoş anılar bıraktığın işin teşekkür ederim FM. Umarım ileride en güzel halinle tekrar yollarımız kesişir.
Devamını oku...