Gears serisi dünyada kendi kalitesini ispatlamasına rağmen ülkemizde yeterli ilgiyi göremedi. Bunda XBOX'ın popüler hale gelememesinin de büyük bir etkisi var. Zamanla şeytanın bacağı kırıldı ve seri de daha bilinir bir hale gelmeye başladı. En sonunda geliştirici ekibi olan The Coalition da eşlik ederek oyunu PC'ye de çıkardılar. Yaptıkları iyi mi oldu yoksa bir halta yaramadı mı gelin hep birlikte inceleyelim.
Oyunun senaryosunu ele alacak olursak ilk yarıda Marcus'un oğlu James Dominic'in kontolünü ele alıyoruz. İkinci yarısında ise Kait Diaz bize eşlik ediyor. Gears 5, başlamadan önceki serilerde neler olduğunu anlatan kısa bir video da hazırlamayı ihmal etmemiş. Böylece işlerin nasıl bu noktalara kadar geldiğini anlamadan başlamıyorsun. Akabinde de aslında Kait'in geçmişini ve korkularıyla yüzleşmek adına ne kadar ileriye gideceğini gösteriyor oyun bize. Her ne kadar bir çizgisellik söz konusu olsa da aksiyonu hiç eksik olmuyor ve kendini akışa bırakıyorsun.
Gears 5, hikaye odaklı bir yapıya sahip olsa da yarı bir açık dünyaya sahip de denebilir. Senaryo moduna kısa bir mola vermek adına yan görevler konulmuş. Açıkçası bundan oldukça keyif aldım. Çok fazla yormuyor ve hikayeden de topyekün uzaklaştırmıyor. Yarı açık bir dünya yapılıyorsa bunun içinin sadece daha dolu olmasını beklerdim.
Başlangıç düdüğü çalıp koşmaya başladığında oyun sana iki arkadaşın ile birlikte oynama fırsatı sunuyor. Biri senin yoldaşın olup, seninle aynı macerayı yaşarken ötekisi ise akıllı bir robot oluyor. Bu robot sayesinde açamadığın kapıları açıyor ve giriş yapamadığın deliklerden sokup sana yardımcı olmasını sağlayabiliyorsun. Üstelik özellikleri sayesinde düşmanlara da etkili bir şekilde karşı koyman mümkün. Yeri geliyor düşman üstüne şok bombaları atıp üzerlerine mermi yağdırabiliyor, bazense düşmanların zihinlerine girerek onları komutan altına alabiliyorsun. Bunu başka bir arkadaşın kontrol edebiliyor ve tüm oyun boyunca keyifli bir vakit geçirebiliyorsun.
Görseller ve müzikler gayet hoş. Zamanın teknolojisine göre gayet başarılı. Oynanış mekanikleri akıcı, teknik birkaç küçük aksaklık dışında bir problem gözükmüyor. Düşman çeşitliliği yeterli seviyede ve her bölüm sonunda seni bekleyen bir bölüm sonu canavarı yer alıyor. Öyle kolay olacağını sanıyorsan, yanılıyorsun. Adamlar bu işin hakkını vermişler. Bu da oyuna daha büyük bir lezzet katmış denilebilir. Üstüne üstlük, bizleri de kırmamış ve Türkçe dilimize de destek olmuşlar. Daha ne olsun arkadaş? Saf aksiyon bir TPS arıyorsan tam sana göre. Yiyin gayri diyor ve ilk dört oyunun hikayesini kısaca anlatan bu güzel video ile seni başbaşa bırakıyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=Bq4dlzBi8IM&ab_channel=MunzurunEkran%C4%B1