izigame.me

Güzel oyun ama acayip vaktinizi alıyor, zaman su gibi akıyor bu oyunu oynarken o açıdan çok kötü.
Oyuna defalarca baştan başladım tam olarak mevzuyu öğrenene kadar çünkü açtığınız özellikleri geri alamıyorsunuz. Şu an gayet güzel bir karakterim oldu verimli bir şekilde kullanabildiğim.
Bu oyunda hoşuma giden şey, oyundaki kamp, envanter, ağırlık gibi şeylerin boş olmadığı, kullanmak ve üzerine düşünmek zorunda kalmam. Bu da tam olarak bu oyunu gerçekten bir oyun haline getiriyor.
Örneğin başka oyunlarda da envanter ve ağırlık sistemi var ama size ya fazla fazla verip ya işlevsiz bırakıyor yada çok az verip kıvrandırıyor. Bu oyunda ise her sırt çantasının kendine göre artısı ve eksisi var. Kıyafetler ise soğukta başka çölde başka yada ağırlık taşımak için başka şeyler giymen ve onları envanterinde tutman gerekiyor.
Kamp çadırları var hepsinin sana getirisi ve götürüsü oluyor. Bu oyunda en iyi çadır en iyi çanta en iyi elbise diye bir olay yok. Her item bulunduğun duruma ve koşula göre gerekli yahut gereksiz hale gelebiliyor.
Kısacası sıvayacak çok vaktiniz varsa oynayın bu oyunu.

Efsaneler efsanesi.
En sevdiğim favori oyunlarımdan biridir.
Biraz konsantre zevk gerektirir. Herkesin beğenmesi beklenmez.
Geniş bir açık dünyası olan bu oyunun kendince sakin sakin ilerleyen verdiğiniz kararların sonuca geri dönüşü olmaz kalıcı etkiler bıraktığı ilerleyişe sahip macera deneyimi var.
Zorlu hayatta kalma ve dövüş mekanikleri mevcut. Öyle ki oyunda sizi öldürebilecek bir çok hastalığa yakalanma riskiniz var. Her bir hastalık için ayrı bir tedavi uygulamanız gerekiyor. Hastalıklara yakalanmamak için doğru şeyleri yemeli içmeli ve giymelisinz. "Giymelisiniz" dedim çünkü evrenindeki bölgelerde hava sıcaklıkları ve koşulları değişkenlik gösteriyor. Ör: Soğuk bir yerde sizi sıcak tutacak giysiler giymelisiniz. Ayrıca her bölgenin hava durumu da aynı kalmayıp değişkenlik gösterebiliyor.
Seviye alma sistemi yerine sizi daha fazla oyunda tuttuğuna inandığım, doğası ile bütünleşik eşya ve tanıştığınız kimselerden edinimlerinizle birlikte maceranızın sizi götürdüğü yere göre gelişiyorsunuz.
Vuruş hissi çok zayıf. Müzikleri sıradan macera fon müzikleri. Sesleri kalitesiz.
Grafik beklentinizi düşük tutmalısınız.
Bolca grind içerdiği gibi sizi keşfetmeye ve sabra yöneltir.
Karar vermeden önce iyice araştırmalı ve düşünmelisiniz.
Kaynak yönetimine çok çok önem vermelisiniz.
Doğru yerde koşmalı doğru yerde dinlenmelisiniz. Etrafınızı dikkatlice izlemeli ve araştırmalısınız.
Bir yakın dövüşçü olabileceğiniz gibi büyücü vb. farklı farklı tarzlarda karakterinizi hikayenizle eş güdümlü olarak şekillendirmenize olanak tanıması oyunun en güçlü yanlarından biri. Bir kılıç ustası olabileceğiniz gibi tuzakçı bir ninja da olabilirsiniz ya da bir rün büyücüsü veya fiziksel telekinezi kullanan bir büyücü de olabilirsiniz. Ya da ateş büyüleri yapan bir okçu..
Bir tarikata katılabilir veya bir savaşçı örgütüne üye olabilirsiniz. Yollarınızı seçtiğinizde çeşitli dostluklar ve onların kazanımlarını elde edeceksiniz. Her bir yeni oyun farklı bir deneyim kazandıracak.
Oyunda bir yolu seçtiğinizde diğer yollar kapanıyor. Artık ancak ve ancak yeni bir oyuna başlayarak diğer yoldan ilerleyebilirsiniz. (oyun sonunda yeni oyun + seçeneği mevcut)
Sonuç olarak görsel ve donanımsal olarak çok kaliteli olmayan bu oyunun deneyimsel olarak kendince doruk noktalarda size bir macerayı hissettirmesini çok sıra dışı buluyorum. Bence gerçek bir oyuncunun kesinlikle oynaması gerekir.

Oyunun her türlü zorluğuna hazırdım zaten incelemeleri okuyup almıştım. O yüzden bu zorlukların hiçbirini olumsuz incelememde bahane etmeyeceğim.
Ama kimse haritada kendi karakterimi göremediğimden bahsetmemişti. Haritanın tamamı birbirine benziyor ve nereye gittiğimi bir türlü çözemedim.
Sanki gerçekten ortaçağdayım ve elime bir kağıt tutuşturulmuş gibi. Sürekli haritaya baka baka nerden gideceğimi bulmaya çalıştım ama yok olmuyor arkadaş. Sürekli farklı farklı yerlere çıkıyorum gitmek istediğim yere giden yolu bir türlü bulamıyorum. Zaten bir yerden bir yere gitmek sadece yürüyerek oluyor bu da çok uzun süren bir eylem. Üstüne bir de 2 dakika yürüyorum karakter yoruluyor, acıkıyor paşam.
He bir de o yol üzerinde nereye gideceğimi ararken yolumu yaratıklar veya haydutlar kesiyor, yüksek oranla ölüyorum ve beni kim öldürdüyse onların kamplarında esir alınıyorum. Oyunda save almak diye bir mekanik de bulunmadığından esir alındığım süre boyunca oyun zamanı geçiyor. Yani normalde 5. gündeysem 7. güne bir anda geçmiş oluyorum. Bütün bunlara rağmen süreli görev diye bir şey de yapmışlar. Bazı görevleri aldıktan sonra 2 3 gün gibi süre saymaya başlıyor o süre içinde yapamazsanız bir daha yapamıyorsunuz.
Her şeyi geçtim eğer gerçekten hiç bilmediğim bir yerde yolumu kendi kendime bulabilirim diyorsanız şu dolarlı fiyatına bile değebilecek kadar uzun bir oyun.