Baya bir zaman önce oyunun mağaza sayfasına ilk girdiğimde "hoş bir şeye benziyor ama pek bana göre değil gibi" diye düşünmüştüm ve yine, bilmem kaçıncı kez yanıldığıma çok memnun olduğum bir yerdeyim.. Uzun zamandır gerçekten hevesle bir şeyler oynayamayışıma ilaç gibi geldi bu oyun. Madalyonun iki yüzüyle de muhatap bırakıyor sizi; bir yönüyle keşfe dayalı, oyalayıcı ve huzurlu bir yapısı varken, diğer tarafı gizemli ve karanlık bilinmezlerle dolu. Bu ikisi bu kadar güzel harmanlanınca ortaya hafif kasvetli ve çekici bir öyküyü deneye yanıla keşfetmenin güzelliği çıkmış...
Yerel bir bitki mağazasını devraldınız ve bitkilerle ilgili, isimleri dahil hiçbir şey bilmiyorsunuz. Günden güne bunları tanımlayacağınız, hangisi ne gibi etkilere sahip keşfedeceğiniz bir yolculuk başlamış oluyor böylelikle. Elinizde rehber bir kitapçığınız, bazı yardımcı aletler, sevebileceğiniz Hellebore adında tatlı bir kediniz ve içinde bulunduğunuz Undermare kasabasının bir haritası var. Bir de garip müşterileriniz ve ziyaretçileriniz... Kimi zaman bunların vereceği ipuçlarıyla, kimi zaman gelen bir mektupla veya ertesi gün elinize geçecek bir ipucu kağıdıyla kasaba haritasında keşfe çıkıp yeni bitkiler ediniyorsunuz. Bununla birlikte, kasabaya günden güne çöken uğursuz bir durumu yönlendirebilecek kişi olarak da önünüze bazı yol ayrımları geliyor, yapacağınız seçimlerle hikayenin sonunu belirliyorsunuz. Bu hafif diken üstünde tutulma durumu ve dikkatli davranma hassasiyetini tetiklemesi oynarken bana ayrı bir keyif verdi açıkçası, hep bir sonraki günü merak eder buldum kendimi.
Genelde bulmacalı oyunlardan pek hazzetmesem de Strange Horticulture bulmacalı bi oyundan alabileceğim maksimum zevki verdi bana. Azıcık bitkilerden de hoşlanıyorsanız mutlaka bir şans vermenizi öneririm.