izigame.me

Oyun kesinlikle bağımlılık yapacak düzeyde. Eğer Hayatta Kalma oyunlarına aşinaysanız ve zombi gibi absürd şeylerden hoşlanmıyorsanız tercihiniz kesinlikle bu oyun olmalı. Çünkü sadeliğiyle ve gerçek dünyaya benzerliğiyle sizi epey esir alacak bir oyun.
Oyunun hikaye modu yaklaşık 30 saat sürüyor ki henüz 5.bölüm gelmedi. Yani bu süre ilk 4 bölüm için geçerli. Bir de oyunun asıl bağımlılık yaratan hayatta kalma kısmı var. Bu da 2'ye ayrılıyor.
DLC'li olan ve DLC'siz olan.
Ben DLC'yi almak için indirim olmasını bekliyorum çünkü birkaç ekstra görev ve birkaç yenilik için ekstra $9 vermek mantıklı gelmiyor. DLC'siz olan Hayatta Kalma oyununa gelecek olursak;
Adapte olabilmek için en kolay modda hikaye moduyla başladım. Size tavsiyem siz de oyuna adapte olmak için hikaye modundan başlayın. Oyunun mekanikleri, temel bilgiler vs. çabuk kaparsınız. Çünkü ben hikaye bitince çoğu temel şeyleri öğrenmiştim bile. Hayatta kalma moduna geçince bu bilgilere dayanarak İzci zorluğunda başladım. Taş sığınaklar, ayı tulumu, geyik derisi bot, pantalon, marangoz aletiyle yaptığım dolaplar, sandıklar... Başlarken rastgele harita seçmiştim ve beni Kül Kanyonu'nda başlattı ama oranın zorlu bir bölge olduğunu fark ettim. Şimdi gerçek hayatta bu şekilde soğuk mevsimde yalnız yaşasak ve kimse ama hiçkimse olmasa ne yapardım diye düşündüm. Bana hem yiyecek hem yakacak bakımından güvenli bir yer lazımdı ve buna en uygun yer bana göre Gizemli Göl'deki evdi. Hem gölde balık avı, hem gölün karşısındaki ormanda yakacak olması aşırı cezbedici. Oyun içinde tam 170 gün geçirdim bir yandan başarım kasıyorum bir yandan hayatta kalmaya çalışıyorum. Oyunun sevdiğim en güzel yanı bu oldu. Size hep bir sonraki hamlenizi ve hatta ondan sonraki hamlenizi düşündürüyor. Şurayı lootlarsam ağırlığı nasıl halledicem, akşam olacak ileride başka bir mekan daha var orayı da lootlayıp sabaha kadar kestirebilirim hatta bakıyorsun henüz karanlık olmamış, şimdi yatarsam gece uyanırım biraz daha süre geçireyim.. madem süre geçireceğim o halde üstümdeki kıyafetlerin kondisyonlarını düzelteyim... gibi gibi bariz sizi moda sokan düşüncelere dalıyorsunuz :)
Maalesef kestirmeden gideyim derken uçurumdan düştüm ve oyun sona erdi, başarım kastığım için (cheating dead kabul etmiyor) emeklerimin boşa gideceğini bile bile tekrar devam etmek istemedim ve yeniden başladım.
140 saat oynadım hiç sıkılmadım ta ki ölene kadar. Olsun. Hayat da böyle değil mi zaten? Yaşarız, tecrübe ediniriz. Hatalarımızdan ders çıkarırız. Ha bana soracak olursanız bir daha kestirme yollara girmek yok! :)
Oyunu kesinlikle tavsiye ediyorum. Özellikle kış aylarında oynayın ki, oyundaki tipi sesini iliklerinize kadar hissedebilin. :)
Edit: Bahar İndirimi'nde DLC'yi aldım. $9'dan $6.29'a düşmüştü. Yaklaşık 250 saat de DLC ile oynadım.
DLC'li olan kısıma gelecek olursak;
Öncelikle DLC oyunun mevcut hayatta kalma mekaniğini çok değiştiriyor. Mesela Marangozluk Aleti'yle Kurutulmuş Et Kutusu yapabiliyorsunuz. DLC'siz versiyonda Marangozluk Aleti'ni kullanıp dolap vb yapabiliyordunuz ama bunu yapamıyordunuz. Pişmiş etlerin kondisyonu zamanla düştüğü için ve ne kadar düşerse o kadar gıda zehirlenmesine yol açtığı için (zorluk seviyesine bağlı olarak) kurutulmuş etler bu anlamda oyunculara çok kolaylık sağlıyor.
Travois diye bir heybe (taşınabilir alet) çıkarmışlar. Ağırlık sorununu önemli ölçüde çözüyor. Örn: 45 kg üstü doğru düzgün yürüyemiyorsunuz bile ama bu alete 70kg yük ekleyip taşıyabiliyorsunuz. Önemli ölçüde diyorum çünkü rampalara çıkamıyorsunuz ve bu aleti kullanırken koşamıyorsunuz/tempolu yürüyemiyorsunuz. Bu iki dezavantaj dışında kesinlikle işe yarar bir alet.
3 bölümlük harika bir yan hikayesi var. Spoiler vermeden şu kadarını söyleyebilirim Aurora'ya sebep olan şey bu hikayede bahsediliyor olabilir.
Ekstra Takasçı var oyunda. Et, su, toplanabilir bitki vs. karşılığında eşya takas edebiliyorsunuz. Arka arkaya 5 takası sorunsuz yaparsanız Takasçı'nın da bir yan hikayesine ulaşıyorsunuz. Yani totalde 4 hikaye olmuş oluyor.
Yemek tarifleri var, fotoğraf makinesi eklenmiş alana kadar canım çıktı :) Gaz maskesi ve süzgeçleri var ki oyunun yan hikayesi dışında Blackrock'taki madende bayağı iş görür. Tüfek mermisi için yada bu kısmı keşfedin her şeyi anlatmayayım :)
Bazı rahatsız edici buglar var oyunda. Eşyalar kayboluyor, yer değiştiriyor. Takasçı'dan sadece ondan alabileceğimiz bir matara almaya kalktım buglu çıktı. Mecbur iptal ettim takası sonra Aurora gelmesini bekledim. Epeyce.. :) Sonra yeniden matarayı teklif etmesini bekledim... Bunları da göz ardı etmemek lazım.
Oyun ile ilgili fandom sitesinden yardım aldım. Sizlere de tavsiye ederim. Harita konusunda Steam üzerinde sürekli güncellenen FAN yapımı bir rehber var. Kestirme yolları, Huş, Akçaağaç vb. şeylerin nerelerde spawn olduğunu öğrenip süre tasarrufu sağlayabilirsiniz.

67/75 başarımla benden bu kadar. Hala tavsiye ediyorum. Bir sonraki kış ayına kadar veya Ana Hikaye'nin 5.bölümüne kadar şimdilik elveda :)
İncelemeyi beğenen, tavsiye eden, ödül verenlere de ayrıca teşekkür ederim.

The Long Dark oynarken hayatta kalmanın sadece kaynak toplamak değil aynı zamanda psikolojik bir sınav olduğunu anlıyorsunuz Etrafta bir tane bile insan yok ama sanki kar fırtınası size sürekli bugün ölmek ister misin diye soruyor İhtiyacınız olan her şey sınırlı yiyecek su odun ve tabii ki sabır Oyunun atmosferi o kadar sessiz ve ürkütücü ki bir kurt uluması duyduğunuzda panikleyip en yakın mağaraya koşuyorsunuz Ama mağarada da ya karanlıkla ya da açlıkla baş başa kalıyorsunuz Hayatta kalma mücadelesi öyle yoğun ki bir kutu fasulyeyi bulunca kendinizi piyango kazanmış gibi hissediyorsunuz Açlık soğuk ve yalnızlıkla savaşıp doğanın ne kadar acımasız olduğunu deneyimlemek isteyenler için müthiş bir oyun Ama dikkat edin gerçek hayatta battaniye ile oynamazsanız soğuğu iliklerinize kadar hissedebilirsiniz 10 üzerinden 9

Oyun Hakkında
The Long Dark, hayatta kalma türünün en iyi örneklerinden biri olarak kendini kanıtlamış bir oyun. Hinterland Studio tarafından geliştirilen oyun, oyuncuları dondurucu bir vahşi doğaya bırakarak zekalarını ve kaynak yönetimi becerilerini sınamayı hedefliyor.

Hayatta kalma, yalnızca kaynak toplamak değil; doğanın gücüyle yüzleşmek ve kendi içsel gücünüzü bulmaktır.

Oyun oldukça zorlu bir deneyim sunuyor!



Artılar ve Eksiler

Atmosferik grafikler: Minimalist tarzda etkileyici görsellik.
Eşsiz hayatta kalma mekaniği: Açlık, susuzluk, soğuk, yorgunluk gibi detaylara dikkat etmeniz gerekiyor.
Mükemmel ses tasarımı: Rüzgarın uğultusu bile gerilim yaratıyor.
Zayıf dövüş mekanikleri: Dövüş sistemine fazla odaklanmak yok, ama bu bazı oyuncular için eksi olabilir.
Hikaye modu ve sandbox seçeneği: Hem hikaye odaklı hem de özgür oynanış mevcut.




Hikaye ve Sandbox Modu

Hikaye modu: Wintermute adını taşıyor ve bölümler halinde oynanıyor. Bu mod, oyunun evrenine dair bir derinlik sunuyor.
Sandbox modu: Sizi rastgele bir haritaya atarak "ne kadar hayatta kalabileceğinizi" test ediyor.




Tavsiye Edilir mi?
The Long Dark, minimalizm ve gerçekçilik arayan hayatta kalma oyunu tutkunları için kaçırılmayacak bir deneyim. Ancak hızlı aksiyon arayanlar için biraz yavaş tempolu gelebilir.


Hayatta kalma oyunlarına ilgi duyanlar için kesinlikle tavsiye edilir.
Dondurucu atmosferiyle öne çıkan bir oyun arıyorsanız doğru yerdesiniz!
Dövüş mekaniği bekleyenler için ise beklentilerinizi yeniden değerlendirmenizi öneririm.




The Long Dark, doğanın zorlu koşullarıyla mücadele etmeyi seven oyuncular için bir başyapıt.