Tyranny, arka planında yarattığı evren ve verilen kararların adım attığınız dünyaya etkileri göz önüne alındığında eşi benzeri zor bulunacak bir yapım. Hikayesini açık kapılar bırakarak tamamlamasına rağmen, yayın hakları Paradox'un elinde kaldığı için hakkı verilerek devam ettirilebilir mi orası şaibeli, kendi başına aktarılması zor, ilmek ilmek işlenmiş bir evren yaratan, dolu dolu ve en az göz önüne çıkmayı başarmış cRPG yapımları kadar denenmesi gereken bir oyun. Son dönemde konu gerçek zamanlı strateji içeren, ham cRPG'ler olduğunda Owlcat ve Obsidian haricinde çok az stüdyo gördüğümüz için janrı sevenler en azından adını duymuştur, ancak ne sebeple Tyranny'nin mağaza sayfasına geldiyseniz gelin,sunduğu yolculuğa adım atarsanız kesinlikle gönlünüzde yer edecek bir oyun olduğunun garantisini verebilirim.
Kontrol, Entrika ve Saf Güç
Obsidian, özellikle stüdyonun kuruluşunun öncesini de hesaba katarsanız, sıfırdan evren oluşturma konusunda benzersiz bir ekipten oluşuyor. Yakın zamanda Eora ile ön plana çıkmış olsa da öncesinde kaç yapımın temellerini attıklarını göz önüne getirince Tyranny'nin neden bu kadar oturaklı ve dolu bir evren sunabildiğini anlamak güç değil. Öyle ki giriş yaptığınız an kendinizi arka planında yüzyılların geçtiği, sayısız irili ufaklı karakterin kaderlerinin yaşandığı, bir çok krallığın düştüğü ağzına kadar dolu bir evrende buluyorsunuz. Koca bir kıtanın büyük kısmına hükmetmeyi başaran Kyros'un son fethinde, onun emri altında, yasa ve yargıç sayılan bir Fatebinder'sınız, Türkçe meali ile 'kader bağlayan' demek yanlış olmaz. Ağzınızdan çıkan söz yasanın kendisi kadar ağır ve kesin. Bir dizi stratejik seçime öncülük ederek başladığınız bu serüvende geçmişiniz, aldığınız kararlar ve yürüyeceğiniz yol tamamen size bırakılmış halde. Öyle ki oyunun içerdiği her büyük alana giriş yapmak istiyorsanız, bir sonraki deneyiminizde aldığınız kararları büyük oranda değiştirmek zorunda kalacaksınız. Benzer bir dizaynı Obsidian'in sıfırdan yarattığı başka bir evrenin ilk oyunu Outer Worlds'de de görmüştük; ortalama bir süre alan ancak ağzına kadar dolu, aldığınız kararın gidebileceğiniz ve gidemeyeceğiniz yolları etkilediği, günümüzde Obsidian tarzı diyebileceğimiz bir yapım. Bu sebeple hakkında göreceğiniz negatif yorumların büyük kısmı 40-50 saatlik oynanış süresini kısa bulan veyahut direkt etki-tepki tarzı anlatımı sevmeyen kişilerden geliyor; bu minvaldeki yorumları kenara ayırmanız tavsiyemdir, zira Tyranny, vermesi gerekenin fazlasını doyurucu bir sürede vermeyi başarıyor. Mekaniksel anlamda bir kaç inovatif sistem oluşturulmuş, büyülerin rünler ile bizzat oluşturulması gibi; bu sistemler hem oynanışı benzerlerinden ufak farklarla tazeliyor, hem de başlı başına keyif veriyorlar. Olmazsa olmaz sayılacak yoldaşlar ilgi çeken karakterler olmakla beraber birbirlerinden bağımsız iki parametreyle ilişkileri belirleniyor; korku ve bağlılık. Bu parametreler bağımsız oldukları için ilginç dinamikler oluşabiliyor ana karakter ile aralarında. Kendi yolunuzu çizmenizden bahsetmiştim, sanırım bu konu özelinde yapılmış en iyi yapımlardan biri Tyranny olabilir. Zira başlangıçtan itibaren o kadar fazla seçenek ve yolunuz var ki, işin sonunda üç ana çizgide birleşmesine rağmen, yeterli çeşitliliği sağlamayı başarmışlar. Tüm bunlara rağmen sunulabilecek bir negatif nokta var, o da Paradox'un kendisi. Yapım hakları kendilerinde olduğu için uzun vadede bir devam oyunu görmemiz çok zor maalesef. Hikaye, verdiğiniz kararlar ile beraber, devam ettirilmek üzere dizayn edildiği için gerilim yaratan bazı unsurlar havada bırakılmış ve bu durum yarım sayılabilecek ancak oyunun hikayesi özelinde bütün bir sonuca çıkarıyor. İster istemez merak ettiğiniz sayısız şey ile, bu güzel deneyimin devamı olmadığı için, bitterweet bir tat kalıyor dilinizde.
İşin özü, Tyranny, deneyimlenmesi gereken bir yapım. Başlı başına ana karakterinin klasik kahraman temasından sıyrılması bile bunun için bir sebep olabilecekken, Obsidian, sanat dizaynından aktardığı öykülere kadar gerçekten benzersiz bir iş yapmış. Sanırım şu güzelliğin devamına erişememek en kötü yanı sayılır. Esenlikler, sağlıcakla kalın.
"Did you know that, legally speaking, my word is the same as Tunon's word unless contradicts my word as Fatebinder? Rhogalus says the legal term for that is Proxy Decisis. Calio says the legal term is "fuck you, I'm the law". "