Bu tarz oyunlardaki ilk deneyimim Divinity: Original Sin 2 olmuştu ve sıra tabanlı strateji türüne daha olumlu bakmamı sağlamıştı, severek oynamıştım. Baldur's Gate 3 ile de Larian'ın ne kadar iyi iş çıkarabildiğini tekrardan görmüştük. Wasteland 3'ü denerim diyerek henüz lira desteği bitmeden almıştım, önceki oyunlarını oynamadım ama güzel olabilir diye düşünüyordum, yanılmışım. BG3 ile direkt karşılaştırılamaz tabi ki ama ondan önce çıkmış DoS2'nin ne kadar iyi bir oyun olduğunu tekrar hatırlamama sebep oldu.
Oyun gerçekten eskide kalmış ve anlaşılması güç hissettiriyor. Savaşlardan zaman zaman keyif alsam da ne ben ne arkadaşım tam anlamıyla tatmin olamadık çünkü bir seferde gayet dişe diş takılıp "bu iyiydi" dediysek bir sonrakinde bam güm vurabilen düşmanlara dönüşüp "ee biz ne yapıyoruz abi?" dedirtti ve asla bir gelişim içerisinde olduğumuzu hissedemedik. Son olarak hikaye de ilgimi çekemedi ve açıkçası bayık hissettiren bir espri anlayışı var.
Tamamen kötü bir oyun diyemem, seveni mutlaka var ki incelemeler çok olumlu duruyor ama ben 20 saat sonunda bu kadar ısrar yeter demek zorunda hissettim.