Atomic Heart Review (GƆƆƉƔ)
Tarih 1955, Rusya'da güzel bir gün. Güneş bu güzel günde bir başka gülümsüyor, bir başka parlıyor. Her yerde tebessüm eden insanlar, her yerde bir bayram havası...Bu coşku selinin arasında yürüyorum. Attığım her adımda, baktığım her köşede, büyük- küçük tüm işleri üstlenen robotlar var. Sanırım Sovyetler birliği insanların çektiği zorlukları teknoloji aracılığıyla çözmüş ve daha önce görülmemiş bir büyüme çağını başlatmış durumda. Bu büyüme şimdiden öyle bir hale gelmiş ki 2023 yılında bile hayalini kuramayacağımız teknoloji 1950'li yılların Rusyasın'da hali hazır da mevcut
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2937978449
Robotic alanındaki çalışmalar sayesinde gökyüzünde süzülen şehirler, uzaya ve diğer gezegenlere giden yol mümkün hale gelmiş durumda. İnsanlar sahip olduğu işten, meşguliyetlerinden yani hayatlarından çok memnun bir şekilde mutlu ve mesut yaşıyorlar
'' Monday starts on Saturday '' yani '' Pazartesi Cumartesiden Başlar '' Rus bilim-kurgu edebiyatının en ünlü isimleri olan ve tüm dünyada Roadside Picnic kitabıyla bilinen Arkady ve Boris kardeşlerin aynı adlı romanında tanımladıkları bir terim. Bilimin insanların iyiliği, gelişmesi ve mutluluğu için kullanıldığı bir idealin tanımı. Bilim sayesinde insanlar hayatlarından ve sahip oldukları işlerden o kadar memnunlardır ki, hafta sonlarına dinlemek veya işlerinden uzaklaşmak için ihtiyaç duymazlar ve bu nedenle çalışma günleri veya faal olma halleri haftanın yedi gününü kapsar tıpkı Atomic Heart'de resmedildiği gibi
Eğer oyunlarda her yeri didik didik araştıran, bulduğunuz her türlü yazılı içeriği okuyan ve görsel betimlemeleri anlamlandırmayı seven oyunculardansanız yukarıda örneğini verdiğim kitap gibi bu oyunda bir çok şeye referanslar bulabilir ve hayatınızda anlamı olan bazı detaylarla karşılaşabilirsiniz. Mesela benim bundan tam 12- 13 sene önce Bodrum da ilk defa dinlediğim ve orada geçirdiğim güzel günleri hatırlatan bu şarkı gibi
https://www.youtube.com/watch?v=mZ4_lXYL3k4
Atomic Heart, Sovyetlerin 2. Dünya savaşını kazandığı ve dünyanın en büyük teknolojik gücü haline geldiği; bilimin, bilginin, teknolojinin ve robotların bütün bir toplumun günlük yaşamına entegre olduğu ve tüm bunların steampunk estetiği ile buluştuğu böyle bir mutluluk tablosunda başlıyor. Ama maalesef çok fazla süre geçmeden bu teknolojik güç ve mutluluk tablosunun ardında yatan gerçekleri yavaş yavaş ortaya çıkarıyor ve insanlığın bu ilerleme için ödemek zorunda olduğu kanlı bedeli keşfediyorsunuz. Bir daha anlıyoruz ki, eğer bir şey gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, her zaman öyledir
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2939688648
Atomic Heart ilk gösterildiği 2017 yılından beri benim merakla beklediğim bir oyundu. Oyunla ilgili fragmanlar geldikçe bu garip ve ütopik dünyanın içinde ne bulacağımı keşfetmek için sabırsızlanmaya başlamış dolayısıyla oyunun bir an önce çıkması için yol gözler olmuştum ve haliyle ön siparişe açılır açılmaz hemen sazan gibi atlayıp satın aldım.Oyunun genel olarak beklentilerimi karşılasa da bazı sıkıntıları yok değil
Oyun boyunca Charles adında bir eldiven giyiyoruz. Bu eldivenin içinde, bizimle konuşan, şakalar yapan ve bize içinde bulunduğunuz dünya ve hikaye hakkında birçok ayrıntı anlatan yapay bir zeka var. Yapay zekayla girdimiz bu muhabbetler oldukça ilgi çekici ve eğlenceli ama şöyle bir sıkıntı var. Oyun ve Charles bize ortalama insan beyninin bu kadar kısa sürede sindiremeyeceği miktarda bilgi ve detaya boğuyor ki, belli bir yerden sonra bu bilgi ve detayları birleştirerek hikayeyi tam olarak anlamak ve bir mantık çerçevesine oturtmak çok zorlaşabiliyor. Bu yüzden bazı bölümleri baştan oynayıp notlar almak zorunda kaldım
Aslında oyun dünyasını keşfederken çok fazla belge, doküman ve insanlara ait ses kayıtları buluyorsunuz. Keşke bu belgelerde ve ses kayıtlarında hikaye daha fazla anlam katacak ve takip etmemizi kolaylaştıracak bilgiler yer alsaydı. Böylece hikayede yer alan olay örgülerinin kafa karıştırıcı yönleri daha detaylı açıklanabilir, bizde bazı şeyleri anlamak için beynimizi yakmazdık. Daha çok bu belgelerde ve ses kayıtlarında, mekanlardaki insanların ilişkilerinden ve orada gerçekleşen münferit olaylardan bahsediyor. Bunları okumak çok keyifli ve oyuna anlam kattığı gibi hikayesine destek bilgiler sağlıyor ama ana resme fırça darbesi vurarak resmi tamamlamamıza yardımcı olmuyor
Atomic Heart'in büyük bir bölümü araştırma tesislerinden oluşan kapalı mekanlarda geçiyor. Bu araştırma tesislerinde geçirdiğiniz vakit gerçekten çok tatmin edici. Yan odanın girişini keşfetmek için havalandırma deliklerinden geçmek ve tesisin diğer bölgelerine erişmek için kapıların kilidini açmak, bu tesislerde gerçekleşen deneylerin, araştırmaların geri plan bilgilerini araştırıp öğrenmek, puzzlar, platform ögeleri falan hepsi yerli yerinde ve oldukça keyifli. Özellikle Disruption center ve Tiyatro bölümü kusursuz
Tiyatro bölümünün altını çizmek biraz tease etmek istiyorum. Burada sahneye konan oyunlar insanlar tarafından değil robot balerinler tarafından sergileniyor. Bu gösterileri izlemek herkese nasip olacak bir şey değil. Çünkü bilet bulmak Kremlin sarayının yanında bir daire sahibi olmaktan daha zor. Anlayacağınız bu tiyatronun müşterileri elite tabakadan ve yüksek rütbeli askerlerin dahil olduğu politbüro'nun seçkin kişilerinden oluşuyor ve tek dertleri oyun seyretmek değil. Sahne arkasında oldukça ilginç işler dönüyor. Çok fazla şey ifşa etmek istemediğim için sadece şunları söyleyip gerisini size bırakıyorum. Robosexuality ve Robosexual lobiler ve bu alandaki hizmetler
Oyunun kapalı mekanları çok iyi olsa da açık dünya kısmı ne yazık ki olmamış ve niye koyduklarını anlamış değilim. Çünkü bu kısımlar sadece A noktasından B noktasına gittiğimiz alanlar olarak kalmış. Hiç olmazsa 3-5 tane anlamlı yan görev koysaydınız böylece açık dünya için harcadığınız emek boşa gitmez bu alanların bir anlamı olurdu. He belki bu oyun için gelecek olan 4 tane hikaye dlc'si bu açık dünyaya entegre edilebilir ve daha anlamlı hale gelebilir
Neyse efendim yazım bitirmeden önce son olarak çok severek okuduğum Heartbeat adlı bir romandan bahsetmek istiyorum. Atomic Heart'in bu romanla pek ortak noktası olmamasına rağmen nedense oyunu oynarken direkt bu kitap geldi aklıma ve size de bahsetmeden geçmek istemedim. Eğer okuyacak bir şeyler arıyorsanız şiddetle tavsiye ederim bu kitabı. Kısaca kitabın konusuna gelince. Bir doktorun ölmek üzere olan bir hastaya plütonyumla çalışan mekanik bir kalp takarak hayatını kurtarması ile başlıyor. Daha sonra bu olay tüm dünyanın dikkatini çeker dolayasıyla medya ve tıp insanları dahil olmak üzere herkes bu olayı konuşur
Bu olay kötü niyetli insanların da dikkatini çeker ve nakil yapılan hasta kaçırılarak fidye amacı için kullanılır. Fidye verilmezse adam öldürülecek ve radyoaktif izotoplar içeren '' Atomic Heart '' çıkarılacaktır. Eğer '' Atomic Heart '' in içindeki radyoaktif maddeler havaya karışırsa binlerce insan tehlikeli seviyelerde radyasyona maruz kalacaktır. Yani kitap kısaca bir kişi için hayat kurtaran bir teknolojinin, toplumun geneli için nasıl bir tehdit haline geldiğini anlatmaktır
Oyunda Dr. Dmitry Sechenov'un gerçekleştirmeye çalıştığı ''Atomic heart'' projesiyle, romandaki Dr. William Bradfield'in plütonyumla çalışan radyoaktif kalbin yani ''Atomic heart''in sadece isim olarak benzerliği olsa da her iki eserin asıl ortak noktası bilimin ve teknolojinin faydasından daha çok zararları olabilme olasılığına dikkat çekmesidir. Maalesef yine Steam'in incelemeler için koyduğu karakter limitine takılma üzereyim bu yüzden yazımı Heartbeat romanından Dr. William Bradfield'in kendisini de dahil ederek tüm bilim adamlarını eleştirdiği şu sözü ile bitiriyor okuyan herkese teşekkür ediyorum
If there’s a chance, any chance at all, that problems caused by technology could outweigh the benefits, we should stop. Trouble is, I hardly know any scientists who will dare stay, 'Stop.'