logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Blasphemous

Sunday, December 19, 2021 9:25:57 AM

Blasphemous Review (Tergum Hero)

Blasphemous çok güzel başlayan ama sonrasında o çok güzel deneyimi bana bir daha yaşatamayan indie oyun oldu. Fena oyun değildi yine de. Sorunları şunlar;
Metroidvania haritasını çok sıkıcı dizayn edildiğini düşünüyorum keşif için çünkü oyundaki harita bloklarının çoğu tekrar tekrar gezmek için hiç pratik değil. Özellikle platforming yapmanı gerektiren bloklar çok ve oyunun hakkını vererek yani guide bakmada bitirmeye çalıştığında oyunda ne yapacağını zor bulabildiğin için aynı yerlerden tekrar tekrar geçmek zorunda kalınca oyun aşırı sıktı beni. Bunun da başka nedenleri var ayrıca;
Oyunun haritası tekrar tekrar gezmek için pratik olmadığı gibi aynı zamanda da fast travel olayı da yeterince yardım etmiyor. Aynı zamanda da bazı platforming kısımların cezası direkt ölüm ve bu oyunun temposunu iyi baltalıyor. Ayrıca oyunun atmosferi her ne kadar güzel olsa da; aynı yerlerden defalarca geçince atmosfer etkisini kaybediyor.
Bu haritalardan bir kez geçip gitsek oyun güzel deneyim olurdu ve atmosfer ve de bölüm dizaynları olarak. Oyunun neden aynı yerlerden tekrar tekrar gezmek için elverişli olmadığına dair bir sebep daha yazayım;
Kontroller o kadar rahat değil. Özellikle platforming kısımlarında kontroller istediğinizi o kadar temiz yapmıyor. Bir merdivene tutunmak bu kadar içler acısı olmaması özellikle. Bir de yukarı ve aşağıya doğru saldırı yapmak için sanırım yukarı ve aşağı tuşunu kırmak gerekiyor. En azından controller'da. Özellikle aşağıya doğru saldırırken.
Metroidvania tarafını baltalayan bir diğer unsur da metroidvania ögelerinin çok fazla spesifik olması. Ne yapacağımı açıkçası denk gelerek buldum hep. Aklımı kullanıp şu eşyayı şuna götürüp istediğimi elde eder ve yoluma devam edebilirim dediğim an olmadı. Bu yazdığım şeylere denk gelmek de o kadar zor ki, bu da ayrıca oyunda ne yapacağınıza dair boş boş gezmenize sebep olabiliyor.
Aynı zamanda da klasik metroidvania dizaynı olan "Ben buradan geçmem için şuna ihtiyacım olacaktır" konseptini de pek az işlemiş.
Bu arada upgrade'ler de işin ayrı bir cilvesi. Kazandığımız puanlarla upgrade yapmak aşırı zevksiz çünkü hepsi direkt ya yukarıya doğru ya da aşağıya doğru güçlü saldırı yaparken daha güçlü vurma. Oyunda saldırı tuşuna basılı tutarak öne, yukarıya ya da aşağıya doğru saldırı yapabilme mekaniğimiz var ve açıkçası bir kere bile işime yaramadı. Pratikten yoksun bir mekanik ve tüm upgrade'ler de bunun üzerine kurulu.
Savaş mekaniği upgrade'leri dışında klasik saldırı gücünü, hızını ve sağlığını arttıran şeyler de oluyor. En azından burası düzgün çalışıyor. Ama yetenek veren item'ler konusunda aynı şeyi yazamayacağım çünkü bulduğumuz yetenekler hiç kritik şeyler değil. Bununla sorunum olmazdı normalde ama bulduğumuz her şeyi takamıyoruz. Slot sınırı var. Bulduğumuz yetenekler aşırı işlevli olsaydı bunu dert etmezdim. Tabii pasif yeteneklerden bahsediyorum.
Oyunda bir de kullanabildiğimiz yetenekler var ve tabii hepsini birden takamıyoruz bu yetenekleri. Bir tane boş slot var ama bu sorun değil çünkü istediğin vakit menüye girip değiştirebiliyorsun. Savaş anında bile. Ama açıkça pek çoğu kullanışsız. Özellikle fazla mana istemeleri yüzünden. Yani anlayacağınız savaş mekaniklerin kendisi de pek renklenmiyor.
Oyunla ilgili tüm sorunlarımı burada döktüm sanırım. Başka bir şey aklıma gelmiyor gibi. Bunlar dışında oyun keyifli. Boss'lar iyi, müzikleri fena değil, atmosfer kendini tekrar etse de güzel, piksel art sanat kullanımı Symphony of the Night'ı andırıyor ve bu güzel bir şey. Düşman çeşitliliği fena değil. Parry sistemi yer yer zevk verebiliyor. Oyunda ne yapacağını bulabildiğinde oyunun bölümleri akıp gidiyor. Aynı zamanda da oyunda seslendirmeler de var ve bu açıkçası beni şaşırttı. Bu tarz güncel indie oyunlarda seslendirme duymaya alışık değilim. Ayrıca tasarımları son derece iyi.
7.0