Borderlands 2: Tiny Tina's Assault on Dragon Keep Review (oousan)
Muazzam
Fantastic RollePlay Game tutkunu olmasam da bu DLC'yi gayet başarılı buldum.
Bu DLC Neyin Nesi?
Bu DLC, 2. oyunun senaryoya göre ortalarında geçen bir oyun partisini konu almaktadır. Oyuncular Mordecai, Brick, Lilith ve oyunu yöneten Tiny Tina'dır. Bizim yönettiğimiz Vault Hunter ise bu masa oyununun piyonudur Yönettiğimiz Vault Hunter, limana ayak basınca Tiny Tina, kendi oynadıkları oyunun, içeriği hakkında bilgi verir. Farklı diyarlar ve kötülükler arasından geçip kötü büyücünün elinden kraliçeyi kurtarmak oyunun ana amacıdır.
Limana ayak basar basmaz bizi iskeletler ve golemler karşılıyor. Golemler fazla güçlü olmasa da iskeletler miğferleri nedeniyle kafadan tek vuruşla ölmüyorlar, biraz cephaneye kıymak gerekiyor. İlk karşılaşmada ise ortamın kasvetli olmasından dolayı ise zor seçiliyorlar. Onları atlatıp ana kasabaya geçiyoruz, senaryo görevleri ile buradan etkileşime girdiğimiz gibi Moxxi, Torgue ve Ellie gibi yan karakterler dolayısı ile yan görevler açılıyor. İlk bölge dışında yer yere bu kasabadan ilerleyerek gidiyoruz ki çoğu DLC’de işleyiş böyle. Yalnızca sihirbaz Murderlin’in tapınağına, kasabadan gitmek şartıyla diğer bölgelerden farklı bir rotadan gidiyoruz.
OYUNUN YAPISI
Düşman tipleri
Oyunda farklı bölgeler var, birkaç düşman tipi dışında çoğu diğer haritalarda da karşımıza çıkmaktadır. Düşman tipleri dedim ama bu tipleri ırklar altında toplamak daha doğru olacak; ilk karşılaştığımız tiplerden iskeletler: kılıçlı ve archer Türkçesini yazınca otomatik sansür koyuyor versiyonlarının yanında Badass ve arkasındaki kılıcı almadığınız sürece sürekli dirileni, ağır zırhlı bir tane ve size enerji atıp görünmez olup kaçabilen bir tip de var. Orklar; genelde yakın dövüş saldırısı yapsalar da Goliath’a benzeyen ama kafasına vurduğunuzda delirmek yerine miğferi düşen bir tipi, boğa gibi boynuzlarıyla saldıranı ve size elemental variller fırlatanı var. İnsanlar; kılıçlı ve archer, Paladin denen kendine kalkan oluşturabilen ve Badass denebilecek şövalyeler vardır. Bodur ve büyük olmak üzere iki tür ağaç düşman var. Cüceler; bunlar genelde yakın dövüş odaklıdır ama çift silah kullananı ve size elektrik çekici atan bir Badass türü de var. Büyücü sınıfı iki çeşittir; Wizard kesinlikle insanların olduğu yerde çıksa da, ateş ve buz atanların yanı sıra kara büyücü diyebileceğimiz Necromancer tipi büyücü de bulunmakta. Bir de Ejderhalar; timsah formatında olanlar ve tipik büyük kırmızı ejderhalar. Oyundaki ana kötümüz Handsome Jack elbette. Ama kendisi masa oyununa dahil olmayıp Tina’nın oluşturduğu kurgusal kötüdür ve Necromancer formatında Final Boss’tur. Bir de Mimir’i anmak isterim; Dark Souls’daki Mimic’lerin aynsı, silah sandığı ile etkileşime geçince size saldıran ve öldürülebilir sandık formundaki bir mini-boss.
Oyunun İlerlemesi
Oyunda görevin geçtiği haritalardan ana kasabaya yalnızca görevi tamamlamak ve sonraki görevi almak için döneriz. Onları da aynı haritadaki yerler aracılığı ile yapabilseydik hiç geriye gitmeden, sürekli ilerlediğimiz bir oynayış olacaktı.
Karakterimizi biz kontrol etsek de hikayenin ilerleyişi kült; kaçırılan prensesi (burada kraliçe yapılmış) kurtar. Aslında hikayeyi yönlendiren, oyunu yöneten Tiny Tina. Senaryo görevlerinde oyun açıklamalarında bulunarak ilerlememize olanak sağlar, atılan zarlar ile de diğer karakterler karar verir haliyle biz de bu kararları uygularız. Örneğin oyunun başında Tina karşımıza Badass ejderha çıkartır ama Lilith müdahale ederek ejderhayı geri çeker, veya Brick Cüce lidere dostça karşılık vermek yerine ona vurmayı seçer. Görevlerde ilerlememiz boyunca Tina oyunun hikayesini anlatsa da 13 yaşında olmasının getirdiği absürtlükler ve hikayeyi çıkmaza sokup olağanüstü şekilde akışı devam ettirir. Bu DLC’de ana kasabada Eridium karşılığında item farmlama yöntemini görenler yönteme ne alaka demişlerdir ama hikayenin bir sonucu o item farmlama metodu. Hikayede, ana senaryonun azizliğine uğrayan karakterleri tekrar görebilmek güzeldi.
DLC’nin İçeriği
Bu DLC güzel hikaye işleyişi ve atmosfer-mekan-düşman dengesini sağlamasının yanı sıra farm yapmak isteyen oyunculara da güzel seçenekler sunuyor. Her biri 35. Seviye olmak üzere silah ve Eridium düşüren son boss, senaryoyu bitirince açılan ve 3 Eridium karşılığı çoğu zaman silah bırakan unicorn, Büyücü Murderlin’in 6 aşamalı ve son aşaması tekrarlanabilir görevi ile Torgue’un bir miktar Eridium karşılığında aktifleşen 4 boss ejderha kesme görevi. Bunların yanı sıra Murderlin’in verdiği bir SMG olsa da Moxxi’nin verdiği bir elektrik elementi SMG daha var ama kötü yanı, ıslakken(?) elinizden düşebiliyor olması. Çoğu çatışmada düşmanlar ile çatışmayı bırakıp silahı aradım, özellikle alternatifsiz elektrik silahım olması nedeniyle Murderlin’in arenasında kıt canımla bu silahı az aramadım.
Sandıklardan bahsetmişken şunu da ekleyeyim; bir sandık tipi Mimir, canavar sandığı keserseniz size silah ve Eridium veriyor ama bir sandık tipi daha var. Bu silah sandığı size iki seçenek sunuyor; üzerindeki bir zar bedelsiz açılacak ama siz 2 Edirium karşılığında diğer zarı da kullanabiliyorsunuz. Bu şu işe yarıyor; zarlarda ne kadar yüksek sayı çıkarsa sandıktan çıkan eşyalar da o kadar değerli oluyor. Zar 1 çıkarsa slotta 3 bandit geldiğinde olduğu gibi bomba çıkıp patlıyor ve bize yalnızca kanatlardaki cephaneler kalıyor. Masa oyununa eklenmiş güzel bir detay.
Oyunda bana Borderlands oynadığımı hatırlatan iki şey oldu; birincisi Murderlin’in arena konulu yan görevi. Murderlin bir yan karakter bile değil bir NPC olsa da gerek ilgili görevinde gerekse kendi yan görevlerinde daima Vault Hunter’ı destekleyici bir tutumu vardı. Arena’da yenildiğimizde bile bizi suçlayan veya aşağılayan cümleler kurmuyordu. Bu özelliğini sevmemin en önemli nedeni oyundaki Dungeon/zindan bölümünde platform bulmacasında tekrar tekrar ölünce Hyperion canlanma makinesinin ne kadar küstah olduğunun gözüme batması. Ana oyundan sanırım bu kadar sık ölmediğim için karakteri aşağılayan konuşmalarına denk gelmemiş olmalıyım. İkinci şey ise oyuna katılan Torgue’nun masa oyununda tuzağa düşmesi ve tuzaktan kurtulmak için bize yan görev vermesi, verdiği görevlerden birisi ejderha(lar) öldürmek üzeredir. Görev tanımında ejderhaların sayısı yazmıyordu ve ben de 2 taneciktir heralde diye düşündüm ama beni tam 4 adet farklı elementlerden oluşan Badass ejderha bizi bekliyor.
SONUÇ
Bu DLC’yi şiddetle tavsiye ederim, bundan önce Sir Hammerlock's Big Game Hunt DLC’sini bitirmiştim. Bu iki DLC birbiri ile kıyaslamak incelediğimiz DLC’ye ayıp olur. Öncesinde berbat bir DLC’yi oynamış olacağım ki fantastik evrenler ve masa oyunları ile arası olmayan beni bile neredeyse hiç sıkılmadan oynattırdı. DLC’nin hikayesi güzel olsa da ne fazla uzun ne de düşmanlarla boğuşturtuyor sizi. 40. Seviyenin yarısındayken başladığım DLC’yi bitirdiğimde 42. Seviyedeydim.