logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Dark Souls III

Tuesday, January 9, 2024 8:37:01 PM

Dark Souls III Review (Unstable Alchemist)

Sonunda Bitti
İlk souls oyunumdu. Yüzeysel bir şekilde tüm tecrübelerimi aktaracağım ki siz bu kadar zaman kaybetmeyin. Oyunu Kasım 2023'te aldım ve Ocak 2024'te bitirdim. İndirimde 600 liraydı. DLC'leri malum yerlerden indirdim çünkü param yok. Sizin de paranız yoksa nasıl yapıldığını anlatacağım. Birkaç bilgi daha vereceğim. Bu arada durumunuz olduğu bir gün alın. Hem etik açısından hem de oyun hiç fena değil.
Programın adı CreamAPI. Oyun dosyalarını malum yerlerden indirin. Bir arkadaşınız sizin için uploadlayabilir ya da dlcleri tek tek satın alıp, DLC dosyalarını Steam'den indirip, dosyaları bir yere yedekledikten sonra iade edebilirsiniz. Ben fit kızdan indirip Steam dosyalarına attım. Sadece DLC dosyalarını atarsanız "sound" klasörünü unutursunuz. NPC'lerin sesini duymazsınız. Sir Vilhelm'in soğuk sesini kaçırırsınız. Dark Souls, oyuncularını banlamayı seviyor diye korkuyor olabilirsiniz. Bu işlem Dark Souls dosyalarını manipüle etmiyor. Oyunu hiç modlamadım ancak modlamaktan kaçınmanızda fayda var. Buna Türkçe yama da dahil. Oyunun dili basit zaten. Save dosyası indirecekseniz SaveMerge kullanın. Tüm save dosyalarında kullanıcının Steam ID'si gömülü, kendi save dosyanızı istediğiniz gibi backup yapıp yükleyebilirsiniz. Başkasının save dosyasını kullanmak için bu program ile save dosyasına kendi Steam ID'nizi gömmeniz lazım. Tavsiyem değil.
Her türlü wiki okuyacaksınız. Fandom değil Fextra okuyun ve o wiki sayfalarının yorumlarına bakın. Sayfanın kendisinden daha yararlı. Bu arada oyun Borderless Fullscreen yapılamıyor. Oyuna başlamadan önce çözebiliyorsanız çözün bu sorunu. Steam başlangıç komutları bende çalışmadı.
Oyun boyunca nereye gideceğinizi bilemeyeceksiniz. Sürekli bir yerden video izleyeceksiniz, wiki okuyacaksınız, tableti telefonu kenara koyup videoda geçilen bölgeleri takip ederek aynı anda geçeceksiniz. Bosslara giden yollar çok kötü ve karmaşık. Bu oyuna lineer diyenler vardır. Elden Ring ilk çıktığında birkaç saat oynama fırsatım oldu. Kıyaslayarak Dark Souls 3'e karmaşık denirken ben içimden "Aslında lineer duruyor" diyordum oyuna başladığımda. Sonradan bölgeler birbirine bağlanınca pek de lineer olmuyor. Tüm souls oyunları böyleymiş zaten. Saat sabah 4 ve düzenli bir inceleme yazmaya üşeniyorum. Buraya birkaç şey yığacağım ve hiçbir şeyi toparlamadan gideceğim:
Oyunun hikayesi güzel. Ancak ortada anlatılan bir hikaye yok. "Lore" var. Item açıklamalarından hikaye anlatmaya çalışmışlar. Gidin Youtube'da güzel bir sunumla anlatan birinden hikayeyi dinleyin. İngilizce bilmiyorsanız Emin Çıtak diye biri varmış. İzlemedim ama duydum. En azından bossların hikayelerini ve sebeplerini öğrenin. Kimle niçin savaştığınızı bilmeniz deneyiminizi değiştirecektir. Sister Friede ile savaşmamızın sebebinin Friede'nin, Painted World'ün acısına son vermek yerine duygularına yenik düşüp yavaş yavaş yanmasını izlemeyi yeğlemesi gibi. Serinin ilk 2 oyununu oynamadıysanız çoğu şeyi kaçırıyorsunuz. Oyunda önceki oyunlardan kalma NPC'ler eşyalar ve göndermeler var.
Oyun serisinde en az bir kere kullanılan 3 notadan burada da var. Hatta müzik isimlerini sıralayayım:
-Gwyn, Lord of Cynder
-Aldia, Scholar of The First Sin
-Soul of Cinder
Bir anlamı var bu notaların. Oyun içinde duymadan önce öğrenin. Üçüncü oyundu duyduğunuzda hatırlamanız, anlamını bilmeniz ve duygusal bir şok yaşamanız bekleniyor. Boss fight buna göre dizayn edilmiş.
Oyun bildiğimiz dnd sisteminden büyük ölçüde esinlenmiş. İstediğimiz buildi denememize izin veriyor. Save başına toplam 5 kere skillpointleri en baştan dağıtabiliyorsunuz. Görünüşünüzü de değiştirebiliyorsunuz. Nitekim oyunun karakter yaratma sekansı rezalet ötesi. Youtube'dan Soulsliders kanalına bir göz atın. En beğendiğiniz karakterin üzerinde küçük oynamalar yapın. En baştan karakter yaratmayın.
Bossları tek başınıza yenmeye çalışın. 2-3 deneme sonrası pes edip 250 levellik birini çağırmayın yanınıza. 50 kere deneyin 100 kere deneyin. Farklı yöntemler bulmaya çalışın. Umutsuzluğa kapılmayın. Dark Souls'u Elden Ring'den daha çok sevmemin sebebi bu zaten. Bir bossu kesemediğinizde tekrar denemeye gidiyorsunuz. Elden Ring'de ise kasılmaya. Dark Souls'ta "Yeterince denersem ve kendime inanırsam başarabilirim" gibi depresyon karşıtı bir motivasyon yerine Elden Ring'de "Yeterince kasarsam başarabilirim" zihniyeti olması oyunun içini boşaltıyor biraz. Bossları tek başınıza kesmenizde ödülünüz emberınızı geri kazanmanız değil, özgüveninizi geri kazanmanız olacak. Arkadaşlarınızla beraber de çok eğleneceksiniz ancak 4 kişi bir bossu çevreleyip 1 dakikada devirince o kadar da tatmin etmiyor. Yine de oyunun co-op ambiyansı bambaşka. Eski MMORPG oyunlarında saatlerce boss kesen klanları andırıyor. Bu oyunda co-op için uygun olan ve uzun süren bosslar var merak etmeyin. Yine de gidin biraz deneyin. Tek başınıza geçmeniz daha zevkli olacak.
Oyunun evreni karanlık olsa da oyunun kendisi biraz renkli olabilirdi. Tasarım açısından boğucu zindanlarda dolaşıp durmak pek bana göre değil. En beğenmediğim yer Catacombs of Carthus oldu. Oyunda bakmaya değecek çok az manzara var ve çoğu bölgeyi hemen bitirmek ve bir daha görmemek isteyeceksiniz. Irithyll of the Boreal Valley gibi. Şu anda bilgisayarımın arkaplanında Ashes of Ariandel var. Duyduğuma göre en karanlık oyun DS1, sonra DS3. En renkli oyun ise DS2 imiş.
Eğer tüm başarımları almak istiyorsanız oyuna başlarken bir başarım rehberi kullanın. DS3 Steam topluluk sekmesinden erişebilirsiniz. Es geçebileceğiniz şeyler var. "Soul Transposition" mekaniğini erkenden öğrenin. Öldürdüğünüz bossların ruhlarını yemek yerine yararlı şeylere dönüştürebiliyorsunuz ve başarım için bazılarını yememeniz gerek. Başarımların tamamını kazanmak istiyorsanız ya oyunu 3 kez bitirmek zorundasınız ya da 3 kez bitirmiş birinden eşyaları almak zorundasınız. "Master of Rings" başarımından bahsediyorum.
Dediğim gibi bu oyun benim bitirdiğim ilk Dark Souls oyunu. Hiç aşina olmadığım mekanikler var. Sizin de var. Alışacaksınız. Oyunda "ember" diye bir item var. Kullandığınızda maksimum canınız artıyor ve canınız eksikse fulleniyor. Boss fightlarda bir defa basma hakkınız var. Ancak asıl olayı bu değil. Oyunun online özelliklerini kullanmanızı sağlıyor. Online özellikleri çok çeşitli. NPC görevleri ve ödülleri tamamlatan "covenant" görevlerini geçtim, co-op ve pvp olarak ikiye ayrılıyor. Co-op modda insanların sizi çağırdıkları bölgenin bossunu kesmelerine yardım ediyorsunuz. Eğer daha uzak bir yerde çağırılmayı tercih ettiyseniz bossa giden bölgeyi gösterip yolu temizleyebiliyorsunuz. Bu süreçte emberlı olan kullanıcının (yani sizi çağıran kişinin) dünyasına bir kişi daha girebiliyor. Invader.
Invader özel bir item kullanıp birkaç dakika bekledikten sonra ember kullanmış olan kullanıcıların dünyalarını işgal edip, onları öldürmeye ve boss odasına girmelerini engellemeye çalışıyor. Tamamen pvp odaklı bir oynanış... İşgal ettiği dünyadaki moblar kendisine saldırmıyor. Ancak emberlı vatandaş özel ve nadir bir item kullanarak mobları invader'a saldırtabiliyor.
Arkadaşınızla oynarken bol bol invade yiyeceksiniz. Gelen oyuncular pvp'nin ustası olacak, pîri olacak. Siz ve oyuna yeni başlamış arkadaşınız uzun bir süre dayak yiyeceksiniz. Oyunda kaç saatim var bakın. Pvp'de berbatımdır. Elden Ring'de neredeyse hiç ölmedim invaderlara. Ancak bu oyunda kan kusturdular.
Serinin en iyi bossları burada arkadaşlar. Seriden kastım tüm Dark Souls oyunları, Bloodborne ve Elden Ring.
-Darkeater Midir
-Nameless King
-Demon Prince
-Sister Friede
-Pontiff Sulyvahn
-Slave Knight Gael
Yazacak daha çok şeyim vardı ancak öğrendim ki inceleme karakter sınırı 8000'miş.

Hoşçakalın