logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Silent Hill 2

Sunday, October 13, 2024 5:41:29 PM

Silent Hill 2 Review (darkfigure)


Her şeyin İlki Güzeldir.

Bu oyun duyurulduğunda ne hissedeceğimi bilemedim. İnceleme yazmayı bile düşünmüyordum, Her sözcük ve her bir kelimenin bu oyunu anlatmasına mümkün olamayacağını biliyordum. Fakat bu oyundan hissettiğim duygular o kadar farklı ki kelimeler kifayetsiz kalır. 2001 Oyununu defalarca oynamış birisi olarak yeniden yapıma hiç sıcak bakmamıştım, hatta bu yeniden yapımdan nefret bile ettiğim olmuştu. Her şey son yayınladıkları hikaye fragmanından sonra değişmeye başladı. Maria, Eddie, James, Laura, Angela o kadar iyi duruyorlardı ki... Hatta o Maria'nın "I am if you want me to be" sahnesini şakasız saatlerce geri sarıp durmuştum. Şimdi ise oyunu bitirdim. Hissettiğim duygular hala aynı ve hala aynı sıcaklığını koruyor. Suyun içinde finalini bitirdiğimi söylemeliyim ki 2001 oyununda da bu finali görmüştüm. Çünkü Psikoz hastalarının bu durumdan kalkabilecekleri en iyi şeyin ölüm olduğunu düşünmüştüm, hala öyle mi düşünüyorum bir bakalım.
Biliyorum, Sana Asla Affetmeyeceğin Korkunç Bir Şey Yaptım.
Bana göre Silent Hill 2
Ana karakterimiz, James sahil kasabasında bulunan otopark tuvaletinin aynasından kendisine bakarken başlıyor oyunumuz. Buradaki gariplik kendisine dokunması ve gerçekliğini sorgulamasıdır. Çünkü çok deli bir sebepten burada bulunuyor oluşudur. Karakterimiz dışarıya çıkar ve eline bir mektup alır. Okumaya başlar, Mektupta eşi Mary'dendir, Mary bu kasabada James'ı beklediğini söyler, fakat James bir anda; "3 yıl önce ölmüştü" sözlerini dile getirir. Oyunumuz tam burada kopar ki James ölen birisini arıyor. Bakalım bu hikayede neler gerçekleşti de James ölen karısının mektubunu gerçek sanıp bu kasabaya gelmiş olabilir? Öncelikle bu kasaba Mary ve James'ın balayında gittikleri tatil köyü kasabasıdır, Mary burayı çok sevdiğini asla ayrılmak istemediğini, lütfen beni buraya sık sık getirir misin gibi isteklerde bulunur, ardından ilk öksürükler ilk kıyametler başlamış olacaktır. Ve Mary lanet bir hastalığa yakalanır, doktorlar 3 yıl ömür biçerler. James bu süre zarfında sürekli Mary'le ilgilenir her gün hastaneye uğrar. Ama Mary yaşayamadıkları aşkları için tribe girer. "Hastane benim üzerimden işliyor" gibi sözcükler dile getirir. "Keşke kurtulsam, Ölsem, Çok ızdıraplı" sözcüklerini sürekli her gün her gün her gün her gün tekrarlayınca James'ın kafasındaki bozuklukların ve nefretin başladığı kısım tam burasıdır. James Mary'e çok aşıktır ama onun bu acı verici durumu onu çok yıprattığı için ve yaşayamadığı ilişkinin ızdırabını çektiğinden dolayı çok çok yıpranır. Doktorlar bunun ömrü gitti bitti artık evde son zamanlarını harcayabilir dediği zaman James evde karısını istemez, (zar zorla eve gelir) ama orada bu Mary'nin inatçılığı devam ettiği için James onu boğarak öldürür. Aslında oyun bu kasabaya gelişinde başlar ve zaten olaylar yaşanmıştır, James'ın arabasında Mary'nin bedeni yatmaktadır ki James kafasında zaman algılarını kendi kendine orantılamıştır. Oysa eve gittikleri an karısını öldürmüş daha sonrada arabanın içine koymuştur. "3 Yıl" kavramı ise doktorların söylediği bir kavramdır ki James bu kısmı dikkate alıyor ve 3 yıl önce öldüğünü söylüyor aslında 2 3 gün önce öldürmüş birisinin ızdrabını içinde çekiyor. James içinde yaşadığı pişmanlığı affedemeyince karısıyla birlikte Lakewiew gölünde intihar ediyor. O anda ise Mary'nin James'a yazdığı mektup açılıyor. Oyun burada anlam kazanıyor. Her açıdan psikolojiyi en ağır seviyede kullanan bir oyun olduğunu söyleyebilirim. Bu oyun herkesi en derinden etkileyecektir.
Burada Yatarken Kendimi O Kadar Zavallı ve Çirkin Hissediyorum Ki…
Bu hikayenin en basit kısmı, James'ın melankoliye girmediği zamanlar, James ardından kendisinin vicdanını rahatlatmak için olay döngüsünü kafasında değiştiriyor İlk o mektubu ciddiye almasının sebebi ise hafızasından çoğu durumu silmesidir. Kısacası Psikoz. Ve bu James'da baya bir travma yarattığı için travmasıyla yüzleşmek için eski gittikleri kasabaya uğramasıdır, fakat en önemli etken şu dur ki kayıt aldıkları kasette otel odasında öldürdüğü görüntüler mevcuttur. Ve otel odasına gittiğinde o gerçeği öğrenir, arabasına biner Toluca gölünün denizlerin de Mary'nin mektubu ve James sonsuza kadar süzülür. Fakat işin büyük kısmı şu dur ki James bu kasabada bir çok kere seneryoları değiştirir. örnek olarak karşısına çıkan canavarlar Yatak,Öksürük figürü,Bacaklar,Seks ile alakalı şeylerdir, bunların sebebi James'ın karısına duyduğu cinsellik özlemidir. Ve hastanede hemşirelere cinsel dürtü bile beslemiştir. James kafasında Mary'nin cinsel hali olan Maria'yı yaratmıştır, kendisine acı çektirmek için. Ayrıca Silent hill 2 özel bir kasabadır burada James gibi travması olan kişileri çeker. Özellikle Pyramid Head Silent Hill'in yarattığı bir karakterdir James'ın üzerine oynar bu karakter James'In kendisidir aslında. James bu karakterin kendisine acı çektirmesine izin verir ki istediği de bu dur zaten acı bittiğinde ise James; "tamam yeter bu kadar" demiştir bile.
Ama travmayı oluşturan siz iseniz bu travmayı nasıl yenebilirsiniz?
Bu yüzden suyun içinde intihar finalini bitirdim, her şeyin sonsuza dek yok olmasını, devre dışı kalmasını görmemek istedim. her gün o James'ın Mary'e karşı duyduğu aşkı ve özlemi o yatakta çaresizce görmesine dayanmanın ne kadar zor olduğunu kafamdan silmek istedim.
https://www.youtube.com/watch?v=Gf56gA1iADs&pp=ygUJbWFnZGFsZW5l
OYUN İNCELEMESİ
Oyun genel oranında grafik, ortam ambiyans, korku, karakter, tasarım, sanat tasarımı, müzikler ile 2001'den daha üstün olduğunu söyleyebilirim AMA DUR! Bu oyun her yönüyle 2001'den güzel olabilir ama Her şeyin bir ilki güzeldir. Ben 2001 oyunun oynadığımda o psikolojiden aylarca çıkamadım. Oyunu Dün 12 Eylül 2024'de bitirdim ve sapasağlamım. Ayrıca oyunun felsefe ve psikoloji kısmının eksik olduğunu düşünüyorum. 2001'de kullanılan müziklerin daha etkileyici, daha baskın, daha oteriter olduğunu düşünüyorum. Şimdi diyeceksiniz ne alaka akira yamaoka zaten bu müzik işlerini yapan kişi. Tamamda Maria'nın öldüğü asansör sahnesinde Magdalene 2001 yapımında daha ağır bir ton ile bize psikolojik vurgu yaparken Remake'de sadece karınca üstünden geçiyor gibiydi. bir çok müzikli sahnede ben bunu hissettim. Müzikler pek vurgun kullanılmadığını düşünüyorum, bu yüzden felsefe olarak 2001 oyununu seçerim. Fakat yeniden yapım ise harika olmuş zaten. "bloober" bu işin üstesinden gelmiş. Yine de biz hayranlar için bu oyun ciddi anlamda eksik. Psikolojisi her anlamda 2001 yapımı daha ağır basıyor. Yine de bakıldığında kötü yeniden yapım denilemez ama 2001 daha ayrı bir seviye. Mektup okuyuşları bile yeniden yapımda dandik düz, duygu ağırlığı yok resmen. Orijinalde ne ağırdı oysa.
Acı ve Yalnızlık Kozasına Sarılı Şekilde, Bekliyorum

‘’Buralarda anlatılan bir hikâye var. Bir tür yerel efsane. Kovulan bir kadını anlatıyor.
Gölün açıklarındaki bir adada ölüme mahkûm edilmiş. Kasabada ona deliler gibi âşık olan bir adam varmış.
Her gece gizlice yaklaşırmış. Gölün üzerinden kürek çekermiş.
Ona yiyecek ve arkadaşlık getirirmiş.
Ve her gece, kız kıyıda dururmuş, elinde bir mum kapağıyla, Yolunu bulmasına yardım etmek için.
Ama o gece, korkunç bir fırtına çıkmış. Onu açıkta yakalamış ve mumu söndürmüş.
Karanlıkta bile, adam pes etmemiş.
Geri dönmemiş, bu yüzden azgın sulara karşı savaşmış, ta ki sonunda göl onu alana kadar.
Kadının, o zaman bile umudunu hiç kaybetmediğini söylerler.
Geceleri dışarı çıkmaya devam etmiş.
Sevgilisini eve getirmek için mumu yakmaya devam etmiş.
Onu kıyıya götürmek için.’’
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
https://www.youtube.com/watch?v=58N7VCQ2X9Q&list=RD58N7VCQ2X9Q&start_radio=1

Herşeye rağmen eksik ve ben beğenmesem de her yönüyle orantılanmış düzgün bir oyun olduğu için Teşekkürler Team Silent Ve Bloober.