Spec Ops: The Line Review (NØX)
Savaşın Kazananı Olmaz
Oyun deneyimim uzun süre unutamayacağım kısa bir yolculuktu ama eğlenceli bir yolculuk değil. Başlarda klasik bir askeri shooter bekliyordum yani birkaç çatışma, patlamalar ve görevler gibi. Ama içine daldıkça fark ettim ki bu bambaşka bir şey..
Dubai’nin kum fırtınaları içinde ilerlerken üzerime çöken gerilim hissi giderek arttı. Takım arkadaşlarımla hedefimize ilerliyorduk ama her attığımız adım bizi biraz daha karanlığa çekiyordu. "Ne kadar ileri gitmeye hazırsın?" diye sanki oyun değil de içimdeki bir ses soruyordu.
Bazı sahneler öyle vurucuydu ki ekranın başında uzun süre kalakaldım. Spoiler vermeyeceğim ama bir noktada verdiğim bir kararın bedelini en ağır bir şekilde ödedim ve o sahneyi yaşarken gerçekten de kendimi kaybettim. Savaşın gerçek yüzünü gösterme biçimi sizi rahatsız ediyor ve tam da bunu yaparak amacına ulaşıyor aslında. "Böyle mi olmalıydı?" diye kendime sorarken buldum kendimi, üstelik bu bir oyun!
Ve sonu… O sonu görmek… Kendime "Neden buradaydım? Ne yaptım ben?" diye sormaktan başka çare bırakmıyor. Oyun bitince boş bir ekrana bakarken hissettiğim o yoğun duygu her oyunda yaşanacak türden değil.
Eğer oynamayı düşünüyorsanız hazırlıklı olun. Sizi sorgulamaya zorlayan, vicdanınızla yüzleştiğiniz ve belki de tüm oyun algınızı değiştirecek bir tecrübe. Savaşın kahramanlık değil, bir sınav olduğunu gösteriyor. Eğlenmedim belki ama sarsıldım ve bu unutulmaz bir oyun tecrübesi sağladı.
Diğer incelemelerime buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3360058602