The Case of the Golden Idol Review (mit)
Return of the Obra Dinn'i andıran, bir cinayet sahnesinden yola çıkarak katilin kim olduğunu ya da orada neler yaşandığını çözmeye çalıştığımız, ilginç bir dedektiflik oyunu.
The Case of the Golden Idol toplamda 10 bölümden oluşuyor ve oyun her seferinde bizi bir cinayet mahalline gönderiyor. Oraya vardığımızda birileri mutlaka ölmüş oluyor ve bunun nasıl olduğunu keşfetmek tamamen bize kalıyor. Peki, nasıl yapıyoruz bunu? Tıpkı Sherlock Holmes gibi, tümevarım yöntemiyle.
Her ekranda bir sürü eşya, kişi, belge ve ipucu oluyor. Bazen aralarında geçiş yapabildiğimiz birden fazla mekân da bulunuyor. Bu ipuçlarından bazılarına tıkladığımızda ekranın alt kısmında o eşyanın, kişinin vs ismi beliriyor. Davayı çözebilmek için bütün ipuçlarını bulmamız gerekiyor.
Sonra düşünme faslına geçiyoruz. Burası kısmen not defteri gibi bir şey. Ekranda kesik kesik, yarım yamalak bir sürü cümle oluyor. Bunları tamamlamaksa topladığımız ipuçlarının yardımıyla bize düşüyor. Kişilerin, eşyaların, eylemlerin isimlerini doğru satırdaki doğru boşluğa yerleştirmemiz bekleniyor bizden.
Kulağa biraz sıkıcı gibi gelse de hiç öyle değil. Cinayet mahallini araştırmak, ipuçlarını bulmak, sonra da bunları cümleler içinde doğru yerlere koymak cidden eğlenceli. Oyun sizi gerçekten bir dedektif gibi düşünmeye itiyor çünkü. Oyundaki tüm bölümlerin birbiriyle bağlantılı olması ve arka planda gizemli bir altın heykelciğin etrafında dönen bir hikâye olması da bir diğer artısı. Tabii bu oyundan keyif alabilmek için iyi bir İngilizcenizin olması şart. Aksi takdirde hiçbir şey anlamazsınız.
Oyun başta basit davalarla başlasa da ileriki bölümlerde işler iyice karmaşıklaşıp zorlaşıyor. Hatta biraz fazla mı zorlaşıyor diye sorgulamadım değil. Çünkü son davalarda olayın mantığını anlamakta biraz zorlandım. Kimi yerlerde de biraz mantıksız geldi. Ama ben anlamamış olabilirim tabii.
Oyunun DLC'lerini de oynayıp bitirdim ama onlardan ana oyun kadar keyif almadım. İkisi de toplamda 3 bölümden oluşuyor ve ana oyunun öncesinde yaşananları anlatıyorlar. Ancak hikâyeleri bana biraz zorlama gibi geldi. Davalar ana oyundaki kadar ilginç değildi. Bir de sırf zor olsun diye iyice abartmışlar, düşünme ekranını bile bulmacaya çevirmişler. Bu da dedektiflikten ziyade şifre kırma oyununa dönüştürmüş işi.
Artılar:
+ Özgün oynanış yapısı
+ Yaşattığı dedektiflik hissi
+ Meraklı hikâye
Eksiler:
- Sonlara doğru biraz sıkıyor
- DLC'lerin konusu ana oyunun yanında sönük kalıyor
Dedektiflik ve bulmaca oyunlarını seviyorsanız, Obra Dinn sonrası benzer bir tat arıyorsanız ve İngilizcenize de güveniniz tamsa The Case of the Golden Idol'ü seveceğinize şüphem yok. 8/10
Bu oyunu sevdiyseniz şunları da deneyebilirsiniz: Return of the Obra Dinn
Daha fazla incelememe göz atmak isterseniz Steam Küratör sayfamı ziyaret edebilirsiniz: Pikselatör