XCOM 2 Review (Axiron)
İlk oyun olan XCOM: Enemy Unknown çok fena tutunca ikinci oyunun geleceği belliydi, ilk oyundan yaklaşık 4 yıl sonra da 2. oyuna kavuştuk. Arada 4 yıl olması sebebiyle doğal olarak ilk oyuna göre grafikler, realistik hissiyat ve ambians olarak çok daha üstün, zaten bu haliyle de türünün gelmiş geçmiş en iyi oyunlarından biri. Hikaye olarak da ilk oyunun bitişinden 20 yıl sonrasına gidiyoruz, Unknown Enemy'de uzaylılara karşı kazandığımız savaş ilk olsa da maalesef son değilmiş. Arada geçen süreçte Elder adlı oldukça zeki bir ırk güçleniyor ve XCOM ekibi yeraltına saklanmak zorunda kalıyor. Bu süreçte Elder ırkı sinsi bir stratejiyle insanlara yardım ediyormuş gibi gözüküyor ve bazı insanlar da onları kabullenmeye başlıyor ama perde arkasında işlerin hiç sanıldığı gibi olmadığı bilen XCOM ekibi yeni bir savaşa hazırlanıyor. Ancak bu sefer çok daha zor durumdalar çünkü azınlıktalar ve çok daha zayıf durumdalar ama elbette bu işgalci ırkın sahte samimiyetine hiçbir zaman inanmayan direnişçi bir kesim de var, onlar da bu savaştaki en büyük müttefiklerimiz. XCOM'un başındaki kişi olarak da amacımız direnişle birlikte işgalcilerin kökünü kazımak ve dünyayı eskisi gibi bağımsız günlerine kavuşturmak. Başta da dediğim gibi, grafikler gayet iyi ve atmosfer muazzam. Müzikler atmosfere uygun. Karakter geliştirme seçenekleri çok detaylı. Yapabileceğiniz taktiklerin çeşitlilik imkanı ve düşman çeşitliliği çok iyi durumda. Ayrıca DLC'ler harici çok ciddi bir mod desteği bulunmakta, bu sebeple oyundaki genel imkanlar ve çeşitlilik de derya deniz bir durumda. Sıra tabanlı strateji oyunlarını pek oynamasam da XCOM bu konuda cidden eşsiz bence, kesinlikle tavsiye ediyorum.