Anomaly Agent Review (HammerHead)
Çeşitli nedenlerle oynayamıyor olsam da elimden geldiğince yerli oyunlara destek vermeye çalışıyorum. Kabus 22, Mount & Blade, Monochorma, Mayhem Brawler, Toy Shire ve daha niceleri. Kısaca gözüme kestirdiğim yerli yapımları alıp oynuyorum. Her ne kadar hepsini takip etmeye çalışıyor olsam da Anomaly Agent, çıkışına belki birkaç hafta kala varlığımdan haberim olan bir oyun. Buna karşın elime geçen diğer yerli yapımlar gibi alıp oynadım, %100 yaptım ve şimdi sıra bu inceleme yazısı ile sizlere kendi deneyimi aktarmakta.
Anomaly Agent'ta fizik kurallarına aykırı olarak gerçekleşen anomaliler ile mücadele eden TDAY isimli teşkilatın ajanlarından biri olan "Ajan 70"i yönetiyoruz. 98-99 yıllarındaki "Cowboy Bebop" animesinin ana karakteri Spike'a benzerliği ile dikkat çeken Ajan 70, sıradan bir iş gününde yer çekimi alt üst eden "yer çekimi anomalisi"ni durdurduktan sonra terfi almak üzere teşkilata döner, ancak tam bu sırada dört yeni anomali belirerek karakterimizin terfisinin gecikmesine sebep olurlar. Bunların ardından TDAY, Ajan 70'e yeni görevini verir, "Bu anomalileri durdur ve hak ettiğin terfiyi al." Bu noktadan itibaren derinleşen oyunun hikayesi esprili, ciddiyetten uzak bir şekilde ileriliyor. Evet, oyundaki espriler belki bana kahkaha attırmadı ama yine de son zamanlarda oynadığım her oyunun ciddi hikayelerinden sonra Anomaly Agent'ın bu havası benim için güzel bir değişiklik oldu.
90ların cyberpunk teması hakim olan oyunun grafiklerine baktığımızda pikselli karakterler gözümüze ilk çarpan şey olmasından ötürü Anomaly Agent'ın tamamen "retro" havasında olduğunu düşündürüyor, ancak biraz daha dikkatlice baktığımızda pek piksel piksel olmayan yeterince detaylı arkaplan görselleri, hoş ışıklandırmalar, dövüşler sırasında asgari miktarda hasar alan çevrenin oluşturduğu ufak efektler (kırılan camlar, oluşan kan lekeleri, vb) sayesinde oyun, basite kaçmış bağımsız oyun gibi görünmekten kurtulmayı başarmış. Kısaca; Anomaly Agent'ın grafikleri için, "üzerinde uğraşılmış" desem bile yine de oynadığı oyunlarda gerçekçi grafikler görmek isteyen oyuncular muhtemelen bu yapıma pek sıcak bakmayacaklardır.
Herhangi bir seslendirme bulundurmayan oyunun müzik ve efektlerine değinecek olursak; temasına uygun, sırıtmayan bir iş çıkardıklarını söyleyebilirim. Silah ateşleme ve hasar verme/alma gibi ses efektleri oyuncuyu işitsel olarak uyarmaya yeterli. Çalan tekno müzikler ise oyunun hem platform hem de aksiyonel yönüne uyum sağlıyor.
İnceleme sırası oynanışa geldi ve hali hazırda hikayeden kısaca bahsetmiş olduğum için önce oyundaki diyalog seçimlerinden bahsetmek istiyorum. Birden fazla sonu olan oyunda hikaye boyunca karşılaştığımız diğer karakterler ile konuşuyoruz ve zaman zaman Ajan 70'in sıradaki cümlesini biz seçiyoruz. Yaptığımız diyalog seçimlerine göre de olumlu (pozitif) veya olumsuz (negatif) puan kazanıyoruz. Ancak bu seçimlerin bölümlere veya oyunun sonuna etkisi yok. Bu puanlar ve oyun boyunca kazandığımız paralar ile Ajan 70'i geliştiriyoruz. Karakterimizi, oyundaki yaptığımız diyalog seçimlerine göre geliştirebiliyor olmak farklı (iyi anlamda) olsa da bunların hikayeye bir etkisinin olmamasını "kaçırılmış bir fırsat" olarak görüyorum.
Oyunun platform ögelerine değinecek olursak, genel olarak sade ama hoş olduğunu söyleyebilirim. Sadece sayılı birkaç defa bulmaca ile harmanlanan platform ögeleri, oyunun duyarlı kontrolleri sayesinde oyuncuya külfet olmuyor. Evet, belki bulmaca ile karıştırılmış platform ögelerinin toplam sayısı artırılabilirdi ama oyunun mevcut durumu da kötü değil.
Bütün bunları bahsettikten sonra şimdi gelelim oyunun en önemli unsuru olan dövüş mekaniklerine. Açıkçası Anomaly Agent bu konuda beni hayal kırıklığına uğrattı. Bölümler boyunca açtığımız yeni özel hareketlerimizi/kombolarımızı yukarıda bahsettiğim gibi geliştirebiliyoruz, ancak bu özel hareketlerin ve komboların kullanımı şahsen sıkıntılı hissettirdi ve bu durumu şöyle anlatmak istiyorum:
Oyunu ilk oynamaya başladığımda aldığım hasarların ve yaşadığım ölümlerin oyunu bilmememden ya da alışmamış olmamdan kaynaklı olduğunu düşünüyordum. Ancak oynamaya devam ettikçe bu hasarları genel olarak özel hareketleri ve komboları yaparken aldığımın farkına vardım. Şöyle ki, kalabalık düşman gurubu ile kapışmaya başladığınızda uzun animasyonlu saldırıları yaparken, sürekli o sırada saldırımın yetişmediği başka bir düşman tarafından hasar alıyordum. Daha sonra bu olanlara karşı boss dışındaki kapışmalarda sadece basit kombolar (X, X, Y gibi) ve savuşturma yerine de sadece sıyrılma yaparak oynamaya başladım ve bu taktik değişikliğinden sonra çoğu kapışmayı hasar bile almadan geçmeye başladım. Haliyle bu durum hem o zamana kadar aldığım hasarların aslında pek benim suçum olmadığına hem de oyun boyunca açılabilir olan komboların gereksiz olduğunu düşünmeme sebep oldu.
Bu yazdıklarımı okuduktan sonra oyunu oynamayı bilmediğimi veya bu sistemin oyunu "zor ama adil" yapmak için yapıldığını söyleyebilirsiniz ("Hades" gibi). Tabii ki Anomaly Agent'ı tamamen bitirirken harcadığım 10 saatten sonra "en iyi benim" gibi bir iddiam yok. Ancak bu taktiği kullanarak oyunu 2 defa zor seviyede pek zorlanmadan bitirdim. Eğer hikaye modunun belki %90'ını sadece iki veya üç tuş kombosu ve sıyrılma ile zahmetsizce geçebiliyorsam, o zaman neden diğer komboları/hareketleri yapmaya çalışarak oyunu boş yere zorlaştırayım? Ayrıca, Anomaly Agent zor bir oyun da sayılmaz. Serseri modu hariç, (birazdan değineceğim) oyunda bolca kontrol noktası bulunuyor. Eğer oyun sırasında ölürseniz, genellikle öldüğünüz ekranın başından, bazen ise öldüğünüz kapışmanın hemen girişinde tekrar başlıyorsunuz. Benzer durum boss kapışmaları için de geçerli. Oyuncuya sağladığı kolaylıklardan ötürü Anomaly Agent'ın "zor ama adil" yerine, "dövüş mekaniklerindeki dengesizlikler nedeniyle zor" olarak yorumluyorum. Eğer devam oyununda kombo iptali (cancel) veya i-frame (karakterimizin hasar alamadığı animasyon aralıkları) gibi özellikler eklenir ve kombo sırasında hasar alma endişesi bir nebze giderilirse daha iyi olacağı kanaatindeyim.
İncelememin sonlarına gelirken oyuna sonradan eklenen roguelite modu olan "Serseri Ajan" modundan bahsetmek istiyorum. İlerledikçe zorlaşan, her 10 seviyede bir boss kapışması sunan ve öldüğümüzde birkaç ufak güçlendirme dışında her şeyimizi kaybedip en başa döndüğümüz bu mod, oyunu seven ve hikayeyi bitirdikten sonra da oynamak isteyen oyuncular için güzel düşünülmüş bir içerik. 30. kata kadar başarım bulundurmasına karşın bu modun bir sonu yok. Buradaki tek limit sizin becerileriniz ve sabrınız. Türü seven oyuncuları uzun süre oyalayacak bir mod olsa da şahsen, 30. katı geçip son başarımı aldıktan sonra devamını getirmek istedim. Ve yazımın sonlarına doğru hep aynı şeyi yazıyorum ama ister inanın ister inanmayın, yukarıda yazdığım taktik ile 30. katı beşinci veya altıncı denememde geçmeyi başardım. (30. kat bütün oyun boyunca gerçekten zorlandığım tek bölüm oldu)
Uzun lafın kısası: Anomaly Agent kötü değil, aksiye gayet hoş bir oyun. Ancak kesinlikle de öyle yere göğe sığdırılmayacak kadar övülecek bir oyun da değil. Oynadığım 10 saat boyunca nadiren sıkılıp, oyunu kapattım. Biliyorum ki oyunun eleştirdiğim yönleri "ilk oyun" olmaktan kaynaklıdır ve ikinci oyunda nispeten de olsa iyileştirileceğini umuyorum. Eğer bu türü seviyorsanız, ucuz, çok uzun zamanınızı almayacak, belki "çıtır çerezlik" bir oyun arıyorsanız Anomaly Agent'ı görmezden gelmeyin. İyi oyunlar.