logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-F.E.A.R.

Sunday, January 7, 2024 8:51:05 PM

F.E.A.R. Review (Mixelsion)


GİRİŞ

F.E.A.R. Uzun ismi ile First Encounter Assault Recon. Yani anlayacağımız haliyle İlk karşılaşma Taarruz Keşfi. İlk çıktığı zamanlar adından yola çıkarak kendisinin bir korku oyunu olduğunu düşündüğüm, bu sebeple uzun yıllar ilgimi çekmeyen bir oyundu F.E.A.R. Fakat sonraki yıllarda oynayan arkadaşlarımın ısrarından ve oyun sohbetlerin dışında kalmamdan dolayı deneyimleyip "Ulan ben bu oyunu neden bu kadar geç oynadım." dediğim oyunlardan biri oldu. Steam zamanında ülkemizde pek revaçta olmadığı dönemlerde korsan olarak oynadığım için yıllar sonra Steam'de bu oyunu yeniden oynamak oldukça keyifliydi. İyi ki Steam TL'yi kaldırmadan önce hesaba eklemişim. Hâlâ benim gibi bu oyunu korku oyunu sanan ve deneyimleyemeyen arkadaşlar için kısa bir inceme bırakıyorum şuraya.
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3134246674

HİKÂYE

F.E.A.R., ulusal güvenliğe yönelik paranormal tehditlerle mücadele etmek için kurulan askeri bir örgüttür, biz de (Point Man) bu örgütün bir askeriyiz.
Armacham Technology Corporation'a (ATC) ait bir tesiste, Paxton Fettel adındaki psişik bir ajan tüm tesisi katleder. Resmi olarak tıbbi araştırma şirketi olan ATC, gerçekte nükleer teknoloji, klonlama ve telepatiyle uğraşan son derece güçlü bir özel askeri şirkettir. Telepatik olarak kontrol edilen klon askerlerden oluşan bir birim geliştirmeye çalışırlar ve komutanlarını da Fettel yapmayı planlamaktadırlar. Ama Fettel bir komutan olmaktan çok lider olmayı düşünür ve tele-kinetik güçlerini kullanarak kendine bağlı olan bu orduyu tesisi ele geçirmek için kullanır. F.E.A.R., bu orduyu durdurmanın tek yolunun Fettel'in ortadan kalması olacağını bildirir ve Fettel'i öldürmek için takımımızı görevlendirir. (Takım dediğime bakmayın ara sahneler dışında tek başınızasınız)
Göreve başlar başlamaz halüsinasyonlar görmeye başlarız. Bunların bir kısmı o anda Fettel'in bizle kurduğu iletişimle ilgiliyken bir kısmı da flashback halinde bir bebeğin kaçırılması ve Alma hakkında bir kadınla ilgilidir. Daha sonra ATC tesisinde telekinezi testlerinin yapıldığı prototiplerin, Alma adlı kadın medyumun genetik kodundan yaratıldığını öğreniriz. (Hani sürekli kırmızı elbiseli bir kız görüyoruz ya, onun annesi). Alma, Fettel ile telepatik bir bağlantı kurar ve onun eylemlerini etkilemeye başlar, bu da birçok ölüme yol açar. Origin tesisindeyken, Alma'nın Origin'e getirildiğinde yalnızca sekiz yaşında olduğunu, Alma'nın ilk prototipi doğurduğunda ise 15 yaşında olduğunu ve bebeğin kırmızı elbiseli kız olduğunu keşfederiz. (Gördüğümüz halüsinasyonlarda Alma'nın kzının ondan çalındığını öğreniriz). Tesisteki kayıtlara göre Alma 2005 yılında resmi olarak ölmüştür fakat halüsinatik ve telekinetik olarak hala tesiste yaşamaktadır.
Oyunun sonlarına göre can alıcı bir halüsinasyon görürüz. Fettel bize Point Man'e kardeş olduklarını ve annelerinin Alma olduğunu söyler. (Oyun 2025 yılında geçiyor, yani şaşırmaya gerek yok olabilir. ATC'nin ilk prototipi Point Man'dir.) Fettel'i öldürürüz ve klonları etkisiz hale getirmeyi başarırız. Geriye tesisi yok etmeye çalışmak kalır. Tesisi yok ettikten sonra da helikopter ile şehirden kaçarız. Fakat Alma'nın halüsinatik bedeni tesisten çıkmıştır ve oyunun sonunda onu helikopterde görürüz.
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3134246271
Jenerik sonrasında bir sahne daha var. İsmi söylenmeyen bir senatör ile ATC başkanı arasında bir telefon görüşmesi duyuyoruz. ATC Başkanı senatöre Project Origin'in güvende olduğunu ve Fettel'in etkisiz hale getirildiğini garanti eder. finalde şunun dile getirildiğini duyarız. "Ancak bazı iyi haberler de var. İlk prototip tam bir başarıydı."

OYUN VE OYNANIŞ

Dönemine damga vuran ve o dönemin en iyi oyunlarından biridir F.E.A.R. Fakat dikkatli bakacak olursanız Half-Life'dan pek çok şeyin benzerlerini bulmak mümkün. Çatı bölümü, kanalizasyon bölümü, tesis ve hatta bazı özel silahlar gibi. Bunu Half-Life oynamayanlar için şöyle açıklayayım. Döneminde çıkan oyunlardan en büyük farkı korku temasını sunuşu ve dönem oyunlarına kıyasla orijinal hikâyesi. Mekanikler ve oynanış o dönemki FPS oyunları ile aynı. Ha bir de ek olarak Max Payne'deki slow motion efekti burada da var ve oldukça hayat kurtarıcı. Oyunu bir korku oyunu olarak düşünmeyin çünkü final bölümüne kadar üzerinize saldıran yaratıklar yok, tamamen silahlı düşmanlara karşı savaşıyorsunuz. Finalde de karşınıza savaşmanız gereken "hayaletler" çıkıyor fakat tek kurşunda ölüyorlar. Bir kaç ürkütücü mekan dışında korku unsuru pek yok (Half-Life daha korkutucudur). Oyunu günümüz bilgisayarlarına optimize etmişler, sorunsuz oynadım. Bug vs. göremedim. Yapay zeka, pek çok günümüz oyunundan iyi, el feneri ışığımıza bile tepki veriyorlar. Vuruş hissi muazzam. Silah çeşitliliği oldukça çok. Seslendirmeler kaliteli düzeyde. Alt yazı biraz küçük fakat modlayınca düzeliyor. Bir de TR yama yaparsanız tadından yenmez.
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=3134246647
Oyunun Half-Life gibi uzun 2 ayrı devam oyunu daha var. Tek farkı bu 2 oyun DLC olarak geçiyor; Extraction Point ve Perseus Mandate. Bunları daha önce ben de oynamadım. Şimdi gidip onları da deneyimleyeceğim.

SON SÖZLER

Şu oyunu çıktığı yıllarda oynayamadığım için üzgünüm fakat iyi ki zamanında TL ile neredeyse bedava fiyatına almışım. Uzun yıllar sonra bu evrene yeniden girmek oldukça keyifliydi. Bu fiyata Steam'den önerilebilir mi bilmiyorum fakat günümüzde bile gideri olan bu oyunu Torrent veya başka bir platformdan denemenizi mutlaka öneririm.